Anavatanı Çin,
Güneydoğu Asya ve Hindistan olan turunçgiller genel olarak tropik ve subtropik
iklim alanlarında yetiŞebilmekte, sıcaklığın -4 ºC’nin altına dümediği
yörelerde ise ticari anlamda yetiŞtiriciliği yapılabilmektedir.
Ülkemizde, 2,3 milyon tona ulaŞan narenciye
üretimi Akdeniz ve Ege Bölgesinde, sahil kesimlerinde yetiŞmektedir. Ülkemizde
elma ile üzümden sonra en fazla yetiŞtirilen ve aynı zamanda en çok ihracatı
yapılan meyve turunçgildir. Ticari anlamda üretim incelendiğinde gerek Türkiye,
gerekse dünyada portakallar, limonlar, mandarinler ve altıntoplar en çok
üretimi yapılan türlerdir.
EKOLOJİK İSTEKLERİ
Turunçgil yetiŞtiriciliğini sınırlayan en önemli etken sıcaklıktır. Gerek düŞük, gerek yüksek sıcaklıklar meyve verimliliği ve kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Hava sıcaklığı tehlikeli noktaya düŞmediği halde, soğuk hava; önünde engel bulunan yerlerde ve tabanlarda birikerek bir “don gölü” oluŞturur. Soğuk havanın yığıldığı böyle arazilerde soğuk ve don zararı görülebilir.
Bitkilerin dona hassasiyetleri
farklıdır. Bu durum;
•
Tür Şekillere
•
Organlara
•
Dokulara
ve su kapsamlarına
•
Donun süresine
•
Ağacın beslenme su durumuna
•
Toprak iŞlemesine
•
Budamaya
•
Hastalık ve zararlılara
•
Bulundukları gelişme periyoduna
göre değişir.
Narenciye ağaçları 12-13 ºC’de geliŞmeye
baĞlar. 25-26 ºC’de en hızlı geliŞme olur, 32 ºC’den sonra yavaŞlar ve 39 ºC’de
durur. Tomurcuk, çiçek ve küçük meyveler sırasıyla yanar. Yüksek sıcaklıkta aŞırı
su kaybı yaprakların ölümü ve meyve dökümüne neden olur. AŞırı rüzgar buharlaŞmayı
arttırır, meyveler kaba bünyeli, kalın kabuklu olur. Fidan dikiminden önce,
bahçe kenarına, rüzgar kıranlar dikilmelidir. (Örn: selvi) Oransal nem fazla
ise hastalık ve zararlılar artar, az ise göbekli portakallarda, göbek kısmında
dıŞa fırlama görülebilir. Yüksek sıcaklığa en fazla dayanan tür mandarinlerdir.
Meyve renklenmesi için sıcaklığa gereksinim vardır. Satsuma en iyi kabuk
rengini 15-20 ºC’de alır.
Turunçgiller içinde soğuğa dayanımın türlere
göre sıralanıŞı;
1.
Üç yapraklı
2.
Mandarin
3.
Turunç
4.
Portakal
5.
Altıntop
6.
Limon
Turunçgil
ağaçlarının ve meyvelerinin soğuğa dayanımı farklıdır. Dayanıklılık oranları
azdan çoğa doğru aŞağıdaki gibidir.
Ağaçlarda Meyvelerde
Limon Limon
Altıntop
Mandarin
Portakal
Portakal
Mandarin
Altıntop
Limon -8 ºC’de,
Portakal -9 ºC’de, Mandarin ağaçları
ise-12 ºC’de tamamen ölebilir.
Don zararı ağacın üzerindeki meyve yüküne göre
değiŞir. Ürün fazla ise bitki, besin elementlerini daha fazla kullandığı için
dayanma gücü azalır. Az verim yılında ya
da dinlenme dönemi içinde olan bitki
daha az zararlanır. Tam çiçekte oldukları dönem bitkiler daha
hassastırlar.
AŞırı soğuk havalarda budama yapmamak gerekir. Yeterince sulanmamıŞ ya da geç sulanmıŞ bahçelerle taban suyu yüksek arazilerde tesis edilen
bahçeler don zararından daha çok etkilenirler.
Hastalık ve zararlılar da direnci azaltan
etmenler arasındadır.
Don
zararı gövdelerde
çatlamalara neden olur.
Yapraklar ise kıvrılır, koyulaŞır, yağlı görünüm alır, limonlarda aŞağı
doğru sarkar, erken dökülür. Meyvelerde kabuk beneklenir, dokular parçalanır,
(limonlarda meyve içi boŞalır ve bitki kaynar suya sokulmuŞ gibi görünüm alır)
meyve suyu çekilir, usare tulumcukları patlar, Şeker oranı azalır.
Alınacak
önlemler;
Bahçe sıcaklığının artırılmasını sağlayabilmek
için Yağmurlama sulama, Rüzgar makineleri ve bahçe sobaları kullanılabilir.
Dumanlama ve sislemeden yarar sağlanabilmesi için sıcaklığın -3 ºC ile -4
ºC’den aŞağı inmemesi gerekir.
TOPRAK
İSTEKLERİ
Taban suyu seviyesi 1.5-2 m.nin altında orta
bünyeli (kumlu-tınlı,killi-tınlı), gevŞek, zengin, havadar,yapıda ,su geçirgenliği iyi olan topraklar turunçgil
yetiŞtiriciliği için uygundur. Ayrıca toprak PH’sı 5,5-6 olması idealdir.
Turunçgillerde emici köklerin % 85-90 kadarı
toprağın 0-90 cm’lik katmanında bulunur. Genel olarak saçak kökler 5-120 cm’de bulunur.
Turunçgil kökleri
yatay olarak 7.5 metreye kadar yayılabilirler. Dikim öncesi en az 120 cm’ye
kadar toprak örneği alınmalı ve sonucuna bakılarak uygunsa bahçe tesis
edilmelidir. Eğim % 3 ve daha fazla ise teraslama yapılabilir. Topraktaki kireç miktarına mutlaka bakılmalı,
çünkü kireç oranının % 5’in üzerinde olması P, Fe gibi elementlerin alımını
büyük oranda etkilemektedir. PH oranı 7’den yüksek ise Fe, Mn, Zn noksanlığına rastlanır.
Toprağın organik madde oranı da su tutma kapasitesini artırdığı için önemlidir.
BAHÇE TESİSİ
Çok yıllık kültür bitkilerinin yetiŞtiriciliğinde
gelecek 10-15 yılı kapsayan analizlere göre tesis kurulması uygundur. Bahçe
kurulurken;
-Toprak yapısı uygun olmalı. ÇeŞitlerin
toleransları kirece karŞı farklı olabilir. Ör; limon hassas, Rize
toleranslıdır.
-Arazi çukur ve don tehlikesi
olmamalı.
-Taban suyu 1.5 m’nin altında olmalı.
-Sürekli ve hakim rüzgar varsa
mutlaka rüzgar kıran tesis edilmeli.
-Yüksek nispi nem olmalı, çünkü meyve
kalitesi artar, usare miktarı yüksek olur. Nemin az olması Haziran-Temmuz aylarında küçük
meyve dökümüne neden olabilir.
-Mümkünse (Özellikle kıŞ ve ilkbahar
donları yaŞanan bölgelerde) bahçeler güney yamaçlara tesis edilmelidir.
-Turunçgil fidanlarının dikim aralıkları, tüm çeŞitler dahil taç büyüklüğüne
göre değiŞmektedir. Limon ve altıntopların 7x7m. (20 adet/da.), Portakal ve
geniŞ taç yapan mandarinlerin 5x5 m. veya 4x6 m. (40-42 adet/da), küçük taç
yapan mandarinlerin ise 4x3 m. (83 adet/da.) aralıkla dikilmesi uygundur.
-Bazı turunçgil çeŞitlerinde kendine
uyumsuzluk ve tozlayıcı gereksinimi vardır. Örneğin Minneola Tanjelo, Robinson
ve Nova çeŞitleri tozlayıcı istemektedir. Fremont, lee çeŞidi bu amaçla
kullanılabilir.
-Fidanlar Sertifikalı olmalı. Virüs
ve virüs benzeri hastalıklardan ari ve nematodla bulaŞık olmamalıdır. -Bahçe tesis edilmeden önce yaz aylarında
(Temmuz, Ağustos, Eylül’de) dipkazan ile patlatmalıdır.
ANAÇ SEÇİMİ
İyi bir turunçgil anacının taşıması gereken özellikler;
1- Çok çekirdekli olması
2-Yörenin toprak ve iklim
koşullarına dayanıklılık (soğuklara en az kalem kadar dayanmalı)
3-Çeşitle iyi uyuşma
4-Hastalık ve zararlılara dayanıklılık
5-Bodurluk sağlaması
6-Verimliliği teşvik etmesi
7-Meyve kalitesinde artış sağlaması
8-Ağacın ömrünün uzatılması yönünde etkili olması istenir
EN ÇOK KULLANILAN ANAÇLAR
1-TURUNÇ (Citrus aurantium)
-Tüm Akdeniz bölgesinde yaygın olarak
kullanılır.
-Kolay çoğaltılır
-Kireçli topraklara dayanıklıdır.
-Tristeza (Göçüren) ve uçkurutan
hastalıklarına duyarlıdır.
-Cüceleşme, Gözenek virüs hastalığı ve kök boğazı çürüklüğüne dayanıklıdır.
-Ağır topraklarda gelişebilir,
kazık kök eğilimi vardır.
-Turunç üzerine aşılı ağaçlar standart
taç oluştururlar.
-Dona dayanımı iyidir.
2-ÜÇ YAPRAKLI (Poncirus trifoliata)
-Kış soğuklarına en çok dayanan
anaçtır.
-Kök boğazı çürüklüğüne dayanıklıdır.
-Akdeniz iklim kuşağında sorunları
vardır. Daha çok Karadeniz ve Ege kıyı şeridinde yaygındır.
-Limonlarla özellikle küt dikenle uyuşması
iyi değildir.
-Erken verim alınmasını sağlar.
-Cüceleşme hariç diğer virüs
hastalıklarına dayanıklıdır.
-Kireçli ve tuzlu topraklara
dayanamaz, kloroz başlar.
Nematod’a da duyarlıdır.
-Portakal ve satsuma için uygun bir
anaçtır.
-Bodurlaştırma özelliği vardır
ÜÇ YAPRAKLI X PORTAKAL MELEZLERİ
3- TROYER STRANJI
-Ağaçlar standart büyüklükte olur.
Soğuğa dayanıklı ancak nematod ve kök boğazı çürüklüğüne duyarlıdır.
-Portakal (Washington, Moro), altıntop
(Marsh seedlees, Red blush) ve mandarin (Özellikle Satsuma) ve Lizbon limonuyla uyuşması iyi
bilinmektedir.
-Kirece ve kuru topraklara üç
yapraklıdan daha dayanıklıdır.
-Üzerine aşılı çeşitlerde Çinko ve
Magnezyum noksanlığı görülebilir.
3- CARRİZO STRANJI
-Erkenci ve verimlidir.
-Kuraklık ve nematoda dayanıklıdır.
-PH: 7,6’ya kadar dayanabilir.
-Üzerine aşılı mandarinlerde kalite
çok iyi olur.
-Büyüme gücü Troyer’den daha fazladır.
-Göçüren, Kavlama ve hastalıklarına
dayanıklı, cüceleşmeye ise duyarlıdır.
-Tristeza’ya dayanıklılığı turunçtan
daha iyi olduğu için turunca alternatif olarak kullanılmaktadır.
Özellikleri verilen bu anaçlar dıŞında FLAYĠNG DRAGON
isimli ümitvar, bodur bir anaç üzerinde çalışmalar devam etmektedir.
ÇEŞİT SEÇİMİ
WASHİNGTON NAVEL:
-Genel olarak kasım-aralık
aylarında olgunlaşır.
Çekirdeksizdir.
-Meyve ağırlığı 200 –250 gram
kadardır. Puflaşma göstermez.
-Ağaç tacı yuvarlak ve orta
büyüklüktedir.
-Orta erkenci, göbekli, sofralık
portakallar içinde hem iç tüketim hem de ihracatta en çok talep gören portakal
çeşididir. - Kuru Madde % 11,31, asit
oranı % 1,31’dir. Ağaç tacı yuvarlak ve
orta büyüklüktedir.
- Meyveler ağaçta uzun süre kalabilir. Muhafazaya uygundur. - Depo ve taŞınmaya uygundur - Döllenmesine gerek yoktur.
NAVELİNA:
-En erkenci göbekli portakaldır. Ekim
sonu hasada gelir.
-ihracat açısından çok önemlidir.
-Ağaçları güçlü bir yapıya
sahiptir.
- Meyve ağırlığı 200 – 250 gramdır.
-Çekirdeksizdir.
-Kuru Madde % 11,2, asit oranı %
0,89’dur.
-iç, olgunluğa kabuktan önce ulaşır.
-Newhall ile birlikte en erkenci çeşitlerdir.
NAVELATE:
-Geçci bir çeŞittir.
-Meyve ağırlığı 140 – 200
gramdır.
-Meyveleri oval ve göbekli,
çekirdeksizdir.
-Meyve tutumu düŞüktür.
-Ocak başı – Nisan ortasında olgunlaşır.
YAFA:
-Meyvesi hafif oval, 170 – 200 gram
ağırlığındadır.
-Çekirdeksize yakındır. PuflaŞma
görülmez.
-Genel olarak Ocak-şubat aylarında
olgunlaşır.
-Periyodisiteye eğilimi vardır.
-Ağaç yapısı güçlüdür.
-Depoda muhafazaya ve taşınmaya uygun bir çeşittir.
VALENCİA:
-Geniş, yuvarlak taçlı geççi bir çeşittir.
-Peryodisite eğilimi vardır.
-Meyveler uzun süre ağaçta kalabilir,
-Hem sofralık hem de sanayi için uygun
bir çeşittir.
-Muhafaza ve taşınmaya uygundur.
-Kuru madde % 11.5, asit oranı % 1.62’dir.
-Çekirdeksiz bir çeşittir.
-Meyveleri Nisan ayında olgunlaşarak
Temmuz ayına kadar ağaç üzerinde kalabilir.
Ayrıca iç pazara
yönelik Yerli (Trablus, Kozan, Dörtyol) ve Kan (Moro, Tarocco) portakalı çeşitlerimiz
bulunmaktadır.
MANDARİNLER
CLEMANTİN:
-Ağaçları orta büyüklükte, dalları dikensiz, soğuğa dayanıklı ve verimlidir.
-Depo vetaşınmaya elverişlidir.
-Meyveler basıkça, yuvarlak, bazen
de boyunludur.
-Olgunlaşma döneminden sonra yağan
yağmurlar
clemantin mandarininde puflaşmayı
artırmaktadır.
-Genel olarak ekim ortasında hasada gelmektedir.
SATSUMA:
-Akdeniz
Bölgesinde Rize diye bilinen bir çeişidimizdir.
-Soğuğa dayanıklı ve erkenci çekirdeksiz
bir çeşit olup, kireçsiz topraklarda
daha iyi yetişir.
-Nem ister, Ekim ayı içinde olgunlaşır.
-Peryodisiteye eğilimi azdır.
-Ülkemizde ihracatı en çok yapılan mandarin çeşididir.
FREMONT:
-Dalları dikensiz, erken meyveye
yatar.
-Verimlidir, ancak peryodisite
gösterir.
-Çok çekirdeklidir.
-Albenisi fazla, sık dikime uygundur.
-Hasat zamanı aralık-ocak aylarıdır.
-OlgunlaŞtıktan sonra 3 ay ağaçta
kalabilir.
-Çok meyve tuttuğu zaman meyve seyreltmesi yapılması gerekir.
MİNNEOLA TANGELO:
-Ağaçları geniş taçlı, kuvvetli,
yaprakları sivri uçludur.
-Meyveleri iri ve armudidir.
-Ağaçlar soğuğa dayanıklı ancak,
meyveler duyarlıdır.
-Ocak-şubat ayında olgunlaŞır.
-Altenaria citri (yanıklık)
hastalığına çok duyarlıdır.
-Uygun tozlayıcı ister. Çekirdek sayısı tozlayıcı çeşide göre 7-12 arasında değişir. Dancy çeşidi tozlayıcı olarak önerilebilir.
LİMONLAR
İNTERDONATO:
-En
erkenci çeşittir.
-Çekirdek sayısı 6-7’dir. Peryodisite
eğilimli olup, Eylül-Ekim aylarında hasat edilir.
-Ağaçları orta güçlü ve dikensize yakındır.
-Hasat sırasında kabuk açık yeşildir. Meyve kabuğu sarartma için uygundur.
-Uçkurutana dayanıklıdır. En çok ihraç
edilen limon çeşidimizdir.
KÜTDİKEN:
-Verimi yüksek, düzenli bir çeşittir.
-Hasadı Kasım-şubat ayları arasında yapılır ve yaklaşık
9 ay depolanabilir.
-Meyve ucunda küçük bir meyve vardır.
-Uçkurutan ve zamklanmaya duyarlıdır.
Kalın kabuklu ve çekirdek sayısı 10’dur.
-Üstün kaliteli ve depoya uygun olması ihracata uygunluğunu artırmaktadır.
MEYER :
-Melez
bir çeşittir.
-Önce kabuklu olduğu için, muhafazası uygun değildir.
-Üç pazara yönelik yetiŞtirilir.
-Meyve çok büyük, sarımsı, 8-10
çekirdekli, çok sulu ve gevrektir.
-Periyodisite göstermez.
-Eylülde ekşi, kışın tatlı limon gibi, ilkbaharda ise tatlı portakal gibidir.
ALTINTOPLAR (GREYFURTLAR)
STAR RUBY :
-Meyve eti ve kabuğu kırmızı ihracata
uygun, aynı zamanda en kırmızı altıntop çeşididir.
-Çok sulu ve lezzetlidir.
-Kök çürüklüğü, güneş yanığı ve
herbiside duyarlıdır.
-Dal yapısı çok sık ve çalı gibi
olduğu için yetiştirilmesi oldukça zordur, meyvenin büyümesini engeller.
-Meyve hasadı kasım-aralık aylarında
yapılır, meyvesi depolanmaya uygun değildir.
MARSH SEEDLESS :
-Beyaz, çok verimli, düzenli
meyve veren, partenokarpiye eğilimi yüksek bir çeşittir.
-Altıntoplar içinde sıcaklık toplamına en fazla ihtiyaç duyan çeşit
olduğu için Türkiye’de istenilen kaliteyi yakalayamaz.
-Hasadı ocak ayı ortası ile Mart ayı başında yapılmaktadır. Meyvesi uzun süre ağaçta kalır ve muhafazaya elverişlidir.
RED BLUSH :
-Dünyada
en çok üretimi yapılan
Altıntop çeşididir.
-Orta mevsimde, Marsh seedless’den
önce olgunlaŞır.
-Meyve eti pembe ancak meyve suyu
beyazdır. Meyveler birbirine değdiği zaman yanak yapar.
-Puflaşma ve periyodisite göstermez.
-Ağaçta uzun süre kalabilir ve 4 ay
süreyle depolanabilir.
-Yüksek ve düzenli verim alındığı için
ülkemizde en çok yetiştirilen çeşittir.
TURUNÇGİLLERDE FİDAN ÜRETİMİ
Turunçgil
yetiştiriciliğinde, fidan temini çok önemlidir. Tüm çok yıllık kültür
bitkilerinde olduğu gibi uygun olmayan arazi, anaç ve çeşit seçilirse geriye
dönüşü çok zor olur.
-Alınan fidanların mutlaka sertifikalı
olması gerekir.
-Fidanların kök ve toprak üstü
organlarının sağlıklı olması gerekir.
Anaç üretiminde kullanılan tohumların sağlıklı ağaçlardan alınması, bu meyvelerin yerden alınmayıp, ağaçtan toplanması gerekmektedir. Tohumlar nemlendirilmeli ve toprak altı zararlılarına ve hastalıklarına karşı ilaçlanmalıdır.
Üç yapraklı anacı dışında diğer Turunçgil ağaçlarının tohumu olgun meyve içinden çıkarıldıktan hemen sonra ekilirse yüksek çimlenme oranını vermektedir. Ancak ekim genellikle İlkbaharda yapıldığı için, farklı zamanlarda olgunlaşan meyvelerden alınan tohumlar 4–7 ºC arasındaki sıcaklıklarda 8 ay depolanabilir.
Alınan
aşılı fidanlar kısa sert geçen ekolojilerde ilkbahar,öteki yerlerde
sonbaharda dikim yapılmalıdır.
Turunçgillerde dikilecek alan önce tesviye edilir, fidan yerleri belirlenir. Kare, dikdörtgen ya da üçgen dikim yapılabilir. Fidanlar 60x60 cm çapında, 40–50 cm derinliğinde bir çukur açılarak bir dikim tahtası yardımıyla dikilir. Kazık kök kesilir. Makaslar seyreltilmiş Hypo ile temizlenmelidir. Dikim çukuruna 8–10 kg ahır gübresi konulabilir. Dikim sonrasında, fidan başına 30–40 litre can suyu verilmeli, fidan iyice tutuncaya kadar 10 günde bir sulanmalıdır. Güneşten korumak amacıyla, fidan gövdeleri kireç, tutkallı saman veya bezle kapanmalıdır.
Turunçgil yetiştiriciliğinde daha çok göz aşısı uygulanır. Kalem aşı çok önerilmez. Çöğürlerin kabuk verdiği nisan – kasım ayları arasında aşı yapılabilir. Yaklaiık 2 cm. kalınlığındaki çöğürlerin üzerine iyice pişkinleşmiş sürgünlerden alınan aŞı gözleri, yerden 15 cm yükseklikten aşılanır. Aşı sonrasında çöğürlerde aşı sürmesi teşvik edilir.
Göz gelişip, sürgün oluşunca bitki
herekle desteklenir.
Verim çağındaki ağaçlarda ise çevirme aşı yapılabilir. Çeşit değiştirmek isteniyorsa, ana dal kesilir, çıkan ince dallar temmuz ayında aşılanır. Ana dallar anaca inmeden sırayla aşılanabilir. Bu aşıyla 4–5 yıl kazanılabilir.
Turunçgillerde Bakım İşlemleri
Sulama :
Turunçgiller saçak kök
sistemine sahiptirler,
yararlandıkları suyun bir kısmı 1 m. derinlikte bulunan sudan karşılanır. Turunçgillerin yıllık su
gereksinimi 800–1200 mm arasındadır. Bu miktarın bir kısmı
yağışlarda sağlanır. Bölgemizde iklime bağlı olarak 15 Mayıs – 15
Ekim arasında sulama yapılmaktadır. Başlangıçta sulama aralığı 25–30 gün arasında iken, yaz aylarında 15–20 günde bir sulanır. Düzensiz sulama, çiçek ve meyve dökülmesi ile meyve çatlamasına yol açmaktadır.
Toprak yapısına göre değişmekle birlikte;
-Fidanlarda 8-12 litre
-Orta büyüklükteki ağaçlarda 40–60
litre
-Tam gelişmiş ağaçlarda 100–200 litre su verilmesi gerekmektedir.
Sulamanın kök gelişimi,
ağacın taç gelişimi, meyve kalitesi ve verimi üzerine doğrudan etkisi vardır.
Ancak aşırı su kök boğazı çürüklüğü ve kloroza sebep olur. Sulama Şekillerine
göre;
Salma sulama olarak 600–750 mm
Yağmurlama sulama olarak 500-600 mm
Damla sulama olarak 300–400 mm Yıllık su verilmesi gerekir. Sulama zamanını anlamak için ağacın genel solgunluk durumuna, toprak nemine bakılır ya da tansiyometre kullanılır. Tansiyometreler ağaç gövdesinden 1,5 m uzağa, toprağın 50–60 cm derinliğine yerleştirilir. Manometre değeri yaz aylarında 50–70 cb (cantibar), ilkbahar aylarında ise 30–40 cb olduğunda sulama yapılır.
Tesviyesi iyi, eğimi % 0,2 ye kadar olan bahçelerde tava, eğimi % 0,05’e kadar olan yerlerde çanak, eğimi % 0,2–2 aralığında değişen yerlerde çizgi (karık) sulama yapılması uygundur.
Toprak İşleme:
Genel olarak toprak işleme derinliği 10 cm yi geçmemelidir. Bu nedenle toprağı yüzeysel olarak işleyen aletlerin kullanılması uygun olur. Açık, yarı örtülü, örtülü yapılabilir. Yılda dört kez toprak işlenebilir ya da toprak işleme sayısını azaltmak için yabancı ot ilaçları kullanılabilir. İlk toprak işleme ilkbahar gübrelemesinden hemen sonra (mart– nisan) yapılabilir. Böylece bahçe ilk sulamaya hazırlanmış olur. Daha sonra 2 sulamada bir sürüm yapılır. Son sulamadan sonra Kasım ayı içerisinde son sürüm yapılır ve bahçe kışa temiz bırakılır.
Budama :
Ağaçların
kuvvetli ve dengeli taç oluŞturması, ağacın verimlilik süresinin uzatılması,
kaliteli ve fazla ürün eldesi, alet-ekipmanı kullanımının kolaylaŞtırılması ve
verimden düŞmüŞ yaŞlı ağaçlardan tekrar verim alınması amacıyla budama iŞlemi
yapılır. Budama yapılırken;
-
Ağacın yaŞı
-
Anaç ve çeŞit
-
Toprak ve iklim
-
Dikim aralığı
-
Alet-ekipman durumu
-
Ağacın fizyolojisi çok
önemlidir.
1-
Şekil Budaması: Fidan dikiminden sonra
dengeli bir taç oluşturmak amacıyla 70–80 cm yükseklikten, tırnaklı olarak
kesilir. Daha sonra süren sürgünlerden 120 derecelik açı gösteren 3 temel dal
bırakıldıktan sonra diğerleri kesilir. Bu sürgünler olgunlaştıktan sonra, 20-25
cm yükseklikten dışa bakan göz üzerinden kesilirler. 2-3 yıl sonra verim
budamasına kadar artık ağacın tacına dokunulmaz. Tacın alt kısmından çıkan
sürgünler ve oburlar alınır.
2-
Verim Budaması: Turunçgillerde çok
önemlidir. Türlere göre değişiklik
göstermektedir. Genelde limon hariç sert budamalardan kaçınılmalıdır.
Limonlar kuvvetli gelişme gösterirler ve tepe tomurcuğu sürer. Tepede uç
budaması yapılması gerekir.
-Yafa portakalı budamadan hoşlanmaz.
Clemantin ve altıntoplarda ise ağacın iç kısmına ışığın girmesini
sağlamalıyız. Satsuma grubunda sürgün
kısaltmaları yeterlidir. Kuvvetli ağaçlarda ağır budamalar aşırı vegetatif gelişmeye
neden olabilir, nemli yerlerde ise etek dalları
25-30 cm yukarıya kaldırılmalı, kesim yukarıya bakan göz üzerinden
yapılmalıdır. Dal ve sürgün budamasında ise kesim yere bakan göz üzerinden
yapılmalıdır.
-Turunçgillerde meyve tutumu genel
olarak yana doğru gelişen dallarda meydana gelir. Bu nedenle budama çok
önemlidir. Yanlış budama ürün alınmamasına neden olabilir.
-Budama işlemi don tehlikesi
geçtikten sonra, ilkbahar sürgünleri başlamadan hemen önce yapılabilir, obur
dallar ise her zaman budanabilir.
-Geççi çeşitlerde (Valencia gibi)
hasattan sonra, periyodisite gösteren çeşitlerde yok ya da az yılında budama
yapılması uygundur. Bunlarda taç içinde sıkışıklık yaratan dallar alınmalıdır.
-Limon, tür olarak uçkurutana hassas
olduğu için, günlük ortalama sıcaklık 28 ºC’yi geçince budama yapılması daha
uygundur.
-Dondan zarara görmüş ağaçlarda don zararı tamamen belli olduktan sonra eğer
iskelet dallar zararlanmış ise 2-3 ay sonra budama yapılır ki; donun gerçek etkisi görülebilsin.
Yine de kurumuş kısımların 5-10 cm altındaki
yeşil kısımdan kesilir.
-Özellikle limonlarda budama
makineleri ile çitleme ve tepe alma budaması yapılabilir.
-Verim budamasında her bir ağaç tek
tek incelenmeli ve budama ona göre yapılmalıdır. Ana dallar ağacın iskeletini
oluşturur. Yardımcı dallar ise meyve dallarını oluşturur. Meyve dalları mümkün
oldukça kesilmemelidir. -Ana dallar aynı kuvvette değilse, kuvvetli dallar
üzerindeki meyveler tamamen bırakılarak, zayıf dallardakiler seyreltilmelidir.
Böylece besin maddeleri meyveler tarafından kullanılacağından dalın vegetatif
gelişmesi geriler.
-Sert budama vegetatif gelişmeyi,
uzun budama ise generatif gelişmeyi teşvik eder. Amaca göre budama
yapılmalıdır.
Budama aletleri % 2’lik hypo ile temizlenmelidir.
TURUNÇGİLLERDE GÖRÜLEN BİTKİ BESİN
ELEMENTLERİ NOKSANLIKLARI
Gübreleme : İyi bakımda bir ağaç için;
|
Verilecek Miktar |
Uygulama
Zamanı |
Uygulama şekli
|
Çiftlik gübresi |
100 kg/ağaç |
Ekim-Kasım(3
yılda bir)
|
Toprak yüzeyine verildikten sonra mutlaka toprak altına
getirilmelidir. |
YeŞil
gübre |
6-8 kg Adi Fig 3 kg arpa |
Sonbaharda ekilir. |
Mayıs-Haziran baŞında toprağa karıŞtırılır. |
N(Amonyum sülfat %21
N) |
-Portakal 5 kg/ağaç -Limon 6 kg/ağaç -Mandarin 4 kg/ağaç -Altıntop 3,5 kg/ağaç |
2/3’ü Ocak- şubat 1/3’ü Mayıs- Haziran (5-8 yaŞındaysa 1/3’ü
Ağustosta) |
Taç altına serpiŞtirilebilir. |
P(TSP %42- 43 P2O5
) |
-Portakal 0,8 kg/ağaç -Limon 0,8 kg/ağaç -Mandarin 0,65 kg/ağaç -Altıntop 0,65 kg/ağaç |
Kasım-Aralık
|
Toprak altına getirilmelidir. |
27
K(Potasyu sülfat K2O) |
m %50 |
-Portakal 2,0 kg/ağaç -Limon 2,0 kg/ağaç -Mandarin 1,0 kg/ağaç -Altıntop 1,5 kg/ağaç |
Kasım-Aralık |
Toprak altına getirilmelidir. |
Mg |
|
(%1 MgSO4 veya
Mg(NO3)2 |
Meyve tutumundan sonra |
Yapraktan püskürtme |
Fe(g) |
|
Fe-Kileyt 50-100-150 Demirsülfat 500-1000-1500 |
şubat-Mart |
Toprağa verilir. |
Zn |
|
100 Lt-Su 500 gr ZnSO4 250 gr soda veya sönmüŞ
kireç 200 gr üre 40-70 ml yayıcı yapıŞtırıcı
|
Meyve tutumundan sonra |
Yapraktan püskürtme |
Mn |
100 lt su 500 gr MnSO4 250 gr soda veya sönmüŞ
kireç 200 gr üre 40-70 ml yayıcı yapıŞtırıcı
|
Meyve tutumundan sonra |
Yapraktan püskürtme |
İyi bir gübreleme programı yapılabilmesi için mutlaka toprak ve yaprak analizi yaptırılmalıdır. İlkbahar döneminde meydana gelen yapraklardan Eylül-Ekim ayında yaprak örneği alınabilir, ağaçların 4 yanında, omuz hizasındaki sürgünlerin orta yapraklarından, birer yaprak olmak üzere, toplam 25 ağaçtan 100 adet yaprak alınır.
Tüm elementlerde
noksanlık toprağa kadar vurmuŞsa artık tahribat olmuŞtur. bitki ancak kendisini
toplar, o yıl ürün alınmayabilir. Yaprak analizi ise gizli noksanlıkları ortaya
çıkararak tahribatı önler.
Damla sulamada suyun Ph
derecesi çok önemlidir. Çünkü belli bir Ph derecesinde gübrelerden daha çok
yararlanılır. Damla sulama ile gübre verilirken
suyun Ph’sını ayarlamak için nitrik asit ilave edilebilir.
Hümik asit çiftlik gübresi yerine geçmez, çiftlik gübresi aylar boyunca toprak yapısını iyileŞtirir. AyrıŞmayan kısmı hümik asit olarak kalır.
TURUNÇGİL HASTALIKLARI VE ZARARLILARI
Turunçgil Hastalıkları:
Uçkurutan
Turunçgil Kahverengi
Meyve Çürüklüğü
Turunçgillerde Gövde Zamklanması
Turunçgil Zararlıları:
Kırmızı Kabuklu Bit
Yıldız KoŞnili
Limon Çiçek Güvesi
Harnup Güvesi
Akdeniz Meyve Sineği
Beyaz Sinek
Yaprak Biti
Empoasca
Unlu Bit
Pas Böcüsü
Tomurcuk Akarı
Kırmızı Örümcek
Yaprak Galeri Güvesi
Virüs Hastalıkları:
TaçlaŞma
PalamutlaŞma
CüceleŞme
Göçüren
Kavlama
Gözenek