1.1. Tanımı ve Önemi
Bilimsel sınıflandırma
Alem: Plantae
Bölüm: Magnoliopsida
Takım: Rosales
Familya: Rosaceae
Alt familya: Rosoideae
Cins: Fragaria
Bilimsel sınıflandırma
Alem: Plantae
Bölüm: Magnoliopsida
Takım: Rosales
Familya: Rosaceae
Alt familya: Rosoideae
Cins: Fragaria
Çilek (Fragaria), gülgiller (Rosaceae) familyası içinde yer alan bir
bitki cinsi ve bu cins içinde yer alan türlerin meyvelerinin ortak adıdır.
Dünyada, adlandırılmış 20'den fazla çilek türü vardır. Ayrıca, çeşitli
melezleri ve kültür formları da bulunur. Dünya çapında ticari olarak en çok
yetiştirilen çilekler, bahçe çileği olarak adlandırılan Fragaria × ananassa
melezinin kültivarlarıdır.
Çilek, hem sanayiye elverişli hem de taze olarak tüketilebilen çok lezzetli ve hoş kokulu bir meyve türüdür. Bol miktarda A, B, C vitaminleri, kalsiyum, demir ve fosfor gibi mineral maddeler içerir. Taze olarak sofrada yararlanılmasının yanında çileğin pastası, reçeli, marmelatı, kompostosu, dondurması, şırası, şarabı, şampanyası ve likörü de yapılmaktadır. Çilek tüketici tarafından arzulanan bir meyve olduğu için derin dondurma yoluyla uzun süre saklanarak da tüketilebilir.
Çilek bitkisi kök, kök
gövdesi, yapraklar, çiçek ve meyve salkımlarından oluşmaktadır.
Kök: Çilek, yüzeysel kök yapısına sahip otsu bir bitkidir. Kökler iyi
drene edilmiş (süzek) topraklarda 60-70 cm' ye kadar iner. Ağır topraklarda ise
kökler yatay büyür. Genel olarak çilek kökleri bir yıl yaşar. Ertesi yıl
içerisinde meyveler olum devresinde iken ölür. Fakat tam gelişmiş bitkide tüm
meyveler koparıldığında kök sisteminin büyük bir kısmı ölmeden canlı kalır. Kök
gövdesi bölgesinden çıkan ana köklere primer kökler, onlardan çıkan yan köklere
sekonder kökler adı verilir.
Kök gövdesi: Çileğin kök gövdesi ya da taç kısmı, çok kısalmış bir gövdedir.
Yaprak: Çilek yaprakları 2 / 5 düzeninde spiral olarak dizilmiştir. Çilek
yapraklarıher altıncı yaprak birinci yaprağın tam üstüne gelecek şekildedir.
Yapraklar genellikle üç parçalıdır. İlkbaharda havalar ısınınca patlayan
embriyonik yapraklar 2 - 3 hafta sonra tam büyüklüğe erişir. Her yaprağın 1-3
ay arasında ömrü vardır. Kollar (stolonlar) yaz boyunca yeni yaprakların
koltuklarındaki tomurcuklarından oluşarak gelişir. Bir çilek çeşidinde ne kadar
fazla yaprak var ise, o kadar fazla çilek salkımı oluşacak demektir.
Çiçek salkımı: Çilekte çiçekler salkım şeklindedir. Çilek bitkisinde çiçek salkımı değişime uğramış bir gövde konumundadır. Tipik bir çilek salkımında primer, sekonder, dört tersiyer ve sekiz kuarter çiçeğe sahiptir.
Meyve: Çiçekler döllendikten sonra ovül
hızla gelişir. Her döllenmiş çekirdeğin etrafında etli kısım oluşur. Primer
çiçekten oluşan meyve en iri meyveyi oluşturur. Aynı zamanda en çok çekirdeğe
sahip meyvede primer meyvedir. Meyveler şekil olarak küre, konik ve kama
şeklinde olabilmektedir. Bunun yanında meyve rengi açık kırmızıdan koyu
kırmızıya kadar değişim gösterebilir.
Çilek (Fragaria sp.)
üretimi, üzümsü meyveler içerisinde dünyada en önemli yeri tutmaktadır. Çok
yıllık, otsu her dem yeşil bir bitki olan çilek; lezzeti, vitamin ve mineral
madde kapsamı ile dünyada milyonlarca kişi tarafından beğenilmektedir. Kültürü
yapılan çilekler, çevre koşullarına uyumda geniş bir varyasyon gösterir. Bir
yörede çok iyi gelişen verimli bir çeşit, farklı çevre şartlarında iyi sonuç
vermeyebilir.
Meyvesi gerçek bir
meyve olmayıp yenen kısmı 40 – 60 kadar pistilin birleştiği çiçek tablasıdır.
İlkbaharda hiçbir
meyvenin bulunmadığı bir zamanda olgunlaşması nedeniyle, tüketici tarafından aranılan
bir meyvedir. Albenisi ve C vitamini içeriğinin oldukça yüksek oluşu, bu
meyvenin bilinçli hareket eden tüketicilere sahip ABD, Kanada, Japonya ve
Avrupa pazarlarında çok tutulmasına ve yüksek fiyatlarla satılmasına neden
olmuştur. Ara ziraat olarak yetiştirildiği gibi, diğer ürünlerin sınırlı
yetiştiği yamaç ve dağ köylerindeki arazide de yetiştirilebilmektedir. Değişik
iklim ve toprak karakterleri yönünden ülkemiz çilek yetiştiriciliğinde önemli
bir potansiyele sahiptir.
Çilek meyvesinin kaliteli olması için iyi tozlanması gereklidir. İyi
tozlanmamış meyvelerde şekil bozukluğu olur. Bitkide tozlaşma gerçekleştikten
sonra çilek genelde 30 – 35 günde olgunlaşır.
Çilekte tanelerin
sertlik durumu, pazarlama açısından önemlidir. Çiftçiler için pazar ve
endüstriye uygun sert çeşitler avantajlıdır.
Çilek
yetiştiriciliğinin en iyi şekilde yapılabilmesi için çilek bitkisinin ekolojik
koşullarının bilinmesi gerekir. Çileğin ekolojik isteklerini kısaca şu şekilde
sıralayabiliriz:
Ø İklim istekleri: Çilek, dünya üzerinde birbirinden çok farklı bölgelerde ve ekolojik
şartlarda yetiştirilebilmektedir. Çilek bitkisi çok geniş sıcaklık sınırları
içersinde yetiştirilebilen nadir meyve türlerindendir. Soğukların -45 0C'lere
kadar düştüğü yerlerin yanında, yarı tropik yerlerde; yaz aylarında Kuzey
Kutbu’na yakın yerlerdeki devamlı aydınlık bölgelerden, 12 saatlik aydınlanmaya
sahip Ekvatordaki bölgelere kadar birbirinden farklı çok ekstrem yerlerde
yetişebilmektedir. Ancak kültür çeşitleri 5 0C'lere kadar
dayanabilir. Çilek optimum olarak 20-25 0C’ lik sıcaklık sınırları
içersinde gelişir. Gece sıcaklığının gündüz sıcaklığından 5-7 0C
daha düşük olması, gelişmenin sağlıklı olması açısından önemlidir.
Çilek çiçekleri
yaklaşık -2 0C civarında zarar görür; bu yüzden erken açan çiçeklerin korunma
zorunluluğu vardır. Çileklerde özellikle ilkbahar geç donları ile sonbahar
erken donları etkilidir. Kışın oluşan donlar, bitki dinlenme döneminde olduğu
için, pek etkili olmaz. İlkbahar geç donları ilk açan çiçeklerin ya da yeni tutmuş
meyvelerin zarar görmesine yol açabilir. Çilek çiçeklerinin tümü bir seferde
açmadığından tüm çiçeklerin bir seferde zarar görmesine neden olmaz. Sonbahar
erken donları, bitkiyi soğuğa hazırlıksız yakalaması nedeniyle önemlidir. Çilek
gövdesinin (kök gövdesi, ana taç) zarar görmesi, bir sonraki dönemde ürün
miktarında azalmalara yol açabilir. Çilek bitkisi sonbahar döneminde, kısa gün
ve serin şartlarda çiçek tomurcuklarının oluşumunu gerçekleştirir. Bu yüzden bu
dönemde oluşan don zararı, yeni oluşan ve oluşmakta olan çiçek tomurcuklarının
zarar görmesine yol açabilir. Sonbahar döneminde aşırı gübreleme ve sulama
nedeniyle gelişmesini sürdüren bitkilerin zarar görme olasılığı çok daha
yüksektir. Dinlenme dönemine girmek üzere ya da girmiş bitkilerin zarar görme
olasılıkları düşüktür.
Çilek bitkisinde ayrıca
soğuklanma ihtiyacının karşılanması gerekir. Soğuklamanın verim ve kalite
üzerine olumlu etkisi vardır. Çileklerin soğuklama ihtiyacı 400 – 500 saat
olarak belirlenmiştir.
Çilek bitkisinin yaşama şeridi oldukça geniştir. Yıllık yağış 250 mm
olan çöl alanlarında sulamak suretiyle yaşayabilirken, 3500 m yükseklikteki
alanlarda bile rahatlıkla yetişmektedir. Ancak iyi bir verim alabilmek için
bitkimizin gereksinimlerini karşılamalı, olumsuz koşulların bulunduğu yerlerde
üretim yapmamalıyız. Örneğin, hava neminin yoğunlaşması nedeniyle oluşan
sisler, özellikle çiçeklenme döneminde zarara neden olabilir; çiçek tozlarının
taşınmasını ve döllenmesini engelleyebilme potansiyeli vardır. Böyle dönemlerde
arı ya da böcek hareketi de azalacağı için kusurlu meyvelerin oluşumu
gerçekleşebilir. Şekil bozukluğu olan meyvelerin fazlalığı ürün fiyatında
düşmelere de neden olur. Sisler meyve olgunluğu esnasında oluşursa olgunluğun
gecikmesine ve renk oluşumunda aksamalara da yol açabilir; ancak kısa süreli
sislerin ciddi zararlarından pek söz edilemez. Dolular ise mekanik ve
fizyolojik zararlara yol açma riskine sahiptir.
Ø Toprak isteği ve arazi
durumu: Çilek genel olarak; derin, verimli, iyi
drene edilmiş, nem tutma kapasitesi yüksek topraklarda iyi gelişir ve bol ürün
verir. En iyi toprak kumlu-killi milli ve süzek topraklardır. Allüviyal humuslu
tınlı topraklarda da iyi gelişir. Kireçli toprakları sevmez. Asit toprak ister
ve pH 6,5’ ten az olmalıdır.
Çilek oldukça yüksek
bölgelerde yetişebilme özelliğine sahip olsa da 800 m’nin altındaki
yüksekliklerde daha iyi gelişme gösterir. Deniz seviyesinden yükseklik arttıkça
bitkiler daha bodur gelişir ve meyveler geç olgunlaşır. Farklı yüksekliklerde
çilek yetiştiriciliği yapılan yörelerde çilek, uzun süre piyasaya
sürülebilmektedir. Yüksek bölgelerde hava oransal neminin düşük olması
meyvelerin daha sıkı dokulu ve küçük kalmalarına yol açabilir. Fide üretiminde
yayla koşullarında üretilen fidelerin ova koşullarına göre daha avantajlı
oldukları bildirilmektedir. Yüksek rakımlı yerlerden elde edilen fidelerin
karbonhidrat içeriği daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu fideler çiçek tomurcuğu
oluşumu dönemine daha erken başladığı için, ova koşullarında dikilmeleriyle,
erkenci ve yüksek verim elde edilir. Bu amaçla taze kol fideleri Akdeniz
Bölgesi’nde kullanılmaktadır. Yüksek Toros yaylalarından elde edilen fideler
ova koşullarında ısıtmalı ya da ısıtmasız sera veya tünellere dikilerek hem
yüksek kalitede hem de yüksek düzeyde verim alınabilmektedir.
Çilek dikilecek arazinin %2-3 oranında eğimli olması hava
sirkülasyonu ve su drenajı için oldukça uygundur. Çok eğimli yerlerde kontur
dikim yapılabilir. Böyle yerlerde sulama düzeni iyi sağlanmalıdır. Aksi
takdirde su çok hızlı bir şekilde akıp gidebilir. Eğimli bölgelerde çilek
bahçesi kurulacak arazinin yönü dikkate alınmalıdır. Güney yönlerde bitkiler
daha erken gelişmeye başlayacakları için ilkbaharda geç gelen donlardan daha
fazla etkilenebilir. Özellikle çiçeklenme döneminde böyle bir sorun çok ciddi
sonuçlar doğurabilir. Bununla birlikte güney yönler erkencilik açısından
avantajlıdır. Güney yönlerde bahçe tesis edilecekse ilkbaharda geç gelen
donlara karşı ciddi önlemleri de düşünmek gerekir. Don tehlikesi
atlatılabilirse ya da böyle bir sorunla karşılaşılmazsa yörenin en erken
çilekleri pazara sunulabilir. Kuzey eğilimli arazilerde bitkilerin gelişmeye
başlaması geç olur. Ancak geç ilkbahar donlarından etkilenme riski çok azdır.
Böyle yerlerde genellikle geç ilkbahar donları görülmez. Meyvelerin en geç
olgunlaştıkları yöndür. Güney yöne göre kuzey yön de 7-10 günlük bir geç
olgunluk ortaya çıkar.
Kuzey yönlerdeki
toprakların geç ısınması bu konudaki en önemli sorundur. Ancak ilkbahar geç
donlarının sık görüldüğü bölgelerde bu bir avantaj olur. Doğu ve batı yönleri
kuzey ve güney yönlerinin arası bir durum gösterir.
Çilek yetiştiriciliği
için vadi içleri, dere yatakları, akarsular ile oluşan alüvyon ovalar en iyi
yerlerdir. Buralarda toprağın kumlu ve organik maddece zengin olması yüksek
düzeyde kalite ve verimin elde edilmesine imkân vermektedir. Dere yatakları ile
vadi içlerinde ova koşullarına göre meyveler geç olgunlaşmaktadır. Ayrıca böyle
yerlerde soğuk havanın çökmesi nedeniyle don tehlikesi de bulunur. Bunun için
gerekli önlemlerin alınması zorunludur.
Ø Işık: Bitkiler, fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için belirli bir
ışıklanma süresine ihtiyaç duyar. İhtiyaç duyulan bu ışık süresine fotoperiyod
denir. Bitkiler, gün uzunluğu açısından kısa gün (10-14 saat/gün), uzun gün
(14-16 saat/gün) ve nötr gün (gün uzunluğuna duyarsız) bitkileri olarak üç ana
gruba ayrılır. Bir bitki hayatiyetini normal düzeyde sürdürebilmesi için uygun
fotoperiyod altında yetiştirilmelidir; aksi takdirde büyüme ve gelişmede
aksaklıklar ortaya çıkar. Genelde, bir bitkinin ait olduğu gün uzunluğu tipini,
çiçek tomurcuğu oluşumunun verdiği tepkiyle belirlenmektedir. Bir bitki kısa
gün koşullarında çiçek tomurcuğu oluşturuyorsa, bu bitki kısa gün bitkisi olarak tanımlanır. Her tür ışık uzunluğunda çiçek
tomurcuğu oluşturanlar ise nötr gün
bitkisi olarak tanımlanır.
Çilek, gün uzunluğuna
karşı duyarlıdır. Çilek bitkisinde, kısa günde çiçek gözleri, uzun günde kol
gelişimi olur. Kısaca çilekte verim, gün uzunluğu ile çok yakından ilgilidir.
Bu sebeple bir bölgeye uyan çeşit, diğer bölgeye uymayabilir. Çiçek gözü
oluşumunda gün uzunluğu ile sıcaklık ilişkisi ve çeşit özelliği arasında çok
yakın bir ilişki bulunmaktadır.
Verimlilik düzeyi üzerine
etkili olan gövde (kök gövdesi, ana taç) kardeşlenmesi, kısa gün koşullarında
gerçekleşmektedir. Bu koşulların uzun sürmesi daha fazla kardeşlenmeyi de
sağlamaktadır. Kısa gün koşullarının serin iklim koşulları ile birleşmesi
kardeş oluşumunu artırmaktadır. Soğuk bölgelerde bu dönemin uzun sürmesi için
bazı önlemlerin alınması gereği vardır. En azından bitkilerin alçak tünel
altına alınması bitkinin daha iyi şartlarla bir sonraki yıla hazırlanması için
süre kazanmasına neden olur.
Ticari anlamda çilek yetiştiriciliği yapılacağında önce bölgedeki
pazar durumunun çok iyi bilinmesi gerekir. Çileği yetiştirecek kişiler, bölgede
reçel veya meyve suyuna uygun bir sanayi çeşidinin pazar şansını yüksek
görürse, ona uygun çeşit seçmesi gerekir. Hatta bazı bölgelerde dondurularak
dış satıma yönelik çeşitler yetiştirilmelidir. Çilek yetiştiriciliğinde bölge,
iklim şartları ve üretim amacına (sofralık veya sanayilik) uygun çeşitlerin
seçimi oldukça önemlidir.
Kısacası, yetiştiricinin dikkat etmesi gereken
konuları şu şekilde sıralayabiliriz:
Ø Çeşidin bölgeye uygunluğuna,
Ø Verimliliğine,
Ø Hastalıklara dayanıklılığına,
Ø Pazarın aradığı çeşit olup olmadığına,
Ø Taşımaya dayanıklılığına,
Ø Bitkisinin kuvvetli olup olmadığına,
Ø Erkencilik ya da son turfanda yetiştiricilik için uygun çeşit olup
olmadığına, Ø Çilek
bahçesi çeşidi karışmamış fidelerle kurulmamasına özen göstermelidir.
Bölgelere göre
değişmekle birlikte yaygın olarak kullanılan çeşitleri şu şekilde
sıralayabiliriz:
Sofralık ve derin dondurulmaya uygundur.
Meyveleri konik şekildedir. Meyve eti sert, aroması iyidir. Orta erkenci olup
yüksek verimlidir. Akdeniz ve Ege Bölgeleri için uygundur. Kloroza duyarlı
ancak botrytise dayanıklıdır.
Sofralıktır. Meyveler
konik şekillidir. Meyve eti sert olup aroması iyidir. Orta erkencidir. Yüksek
verimlidir. Akdeniz ve Ege Bölgeleri için uygundur. Kloroza duyarlı ancak
botrytise dayanıklıdır.
Ticari olarak üretimi
yapılan çilek çeşitleri içerisinde en erkenci çeşitlerdendir. Orta birilikte
meyveleri vardır. Meyve rengi parlak açık kırmızı, meyve eti rengi açık
turuncudur. Tatlıdır ve meyve kalitesi yüksektir.
Nötr gün
özelliğine sahiptir. Meyveleri koniktir. Meyve eti serttir. Aroması ortadır.
Sofralık bir çeşittir.
Yüksek verimli olan bu çeşit Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Marmara Bölgeleri için
önerilmektedir. Kloroza duyarlı, botrytise dayanıklıdır.
Nötr gün
özelliğe sahip olan bu çeşit, yuvarlak-konik şekilli, meyve eti sert, aroması
İyi ve sofralık bir çeşittir. Yüksek verimli olan bu çeşit Akdeniz,
Ege, Karadeniz ve Marmara Bölgeleri için önerilmektedir. Kloroza duyarlılık
botrytise dayanıklıdır.
Nötr gün özelliğine
sahiptir. Meyveler yuvarlak konik şeklindedir. Meyve eti sert, aromalı, verimli
ve oldukça erkencidir. Akdeniz Bölgesinde erkenci çilek yetiştiriciliğinde
yaygınlaştırılması gereken bir çeşittir. Yaprak leke hastalığına duyarlıdır.
OSO GRANDE
Sofralık
yetiştiriciliğe uygundur. Bitkileri kuvvetli büyür. Yüksek verimlidir.
Kalitelidir. Kloroza dayanıklıdır. Akdeniz ve Ege Bölgeleri için uygundur.
DORIT ( 216 )
Sofralık yetiştiriciliğe uygun erkenci bir
çeşittir. Yuvarlak konik şekilli, meyve eti sert ve aromalı olup verimlidir.
Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgeleri için uygundur. Botrytise dayanıklı, kloroza
ve yaprak leke hastalığına duyarlıdır.
Sofralık yetiştiriciliğe uygundur. Yüksek
verimli olup kaliteli meyvelere sahiptir.
Meyve eti sert, çok iri
ve aromalıdır. Bitkileri çok kuvvetli büyür. Akdeniz Bölgesi bu çileğin
yetiştiriciliğine uygundur.
Derin dondurulmaya ve
sanayiye uygundur. Konik şekilli, meyve dış rengi koyu kırmızı olup meyve eti
serttir. Kloroza, botrytise dayanıklıdır. Soğuk Bölgelerde yetiştirilebilir.
"Tioga x
Arnavutköy" çeşitlerinin melezlenmesi sonucunda Atatürk Bahçe Kültürleri
Merkez Araştırma Enstitüsü'nce ıslah edilmiştir. 1985 yılında üretime
sunulmuştur. Bitki kuvvetli gelişmektedir. Kloroza dayanıklıdır. Meyve eti,
orta serttir. Tat ve kokusu çok iyidir. Saptan kopması çok kolay, bitkisi
kuvvetlidir. Derin dondurulmaya uygun olan bu çeşit Akdeniz Bölgesi dışında tüm
bölgelere önerilir.
"Yalova–13 x Tioga" çeşitlerinin melezlenmesi sonucunda
Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü'nce ıslah edilmiştir. 1985
yılında üretime sunulmuştur. Bitki kuvvetli gelişmektedir. Kloroza
dayanıklıdır. Meyve koyu kırmızıdır. Tat kalitesi iyidir. Hafif dilimli yapıda
olan meyvelerin içi dolu, meyve eti sert, iri, orta geççi bir çeşittir.
Hasadın
başlangıcında meyvelerde şekil bozukluğu görülebilmektedir.
Sofralıktır.
Erkencidir. Meyveleri uzun konik şeklindedir. Meyveler parlak kırmızı renkli
olup orta iriliktedir. Küçük parlak sarı renkli olan (akenler) cevizcikler,
meyve etine batık olmadığından toplama ve sınıflama sırasında meyve etinde
fazla zararlanma olmamaktadır. Çanak yapraklar meyveden kolay ayrılmaktadır.
Meyve eti kırmızı, sert, lezzetli ve verimlidir. Ancak pH'nın yüksek olduğu
kireçli topraklarda demir klorozuna duyarlıdır. Yola dayanıklıdır.
Özellikle Tioga
çeşidinin yetiştirildiği bazı bölgelerde yaz dikimine adapte olmuştur.
Olgunlaşma dönemi uzun,
bitkileri orta kuvvette ve çok verimlidir. Meyveleri ortalama 17-20 gr
ağırlığında, Tioga' dan daha büyük, uzun konik ve özellikle ilk meyveler basık
konik şeklindedir. Meyvesi kırmızı portakal renktedir. Yola dayanımı iyi olan
Tufts, Tioga' dan 5–7 gün daha önce olgunlaşmaktadır. Marmara ve Karadeniz
Bölgesine önerilir.
Bir Amerikan çeşididir.
Meyvesi iri, orta erkenci meyve eti orta-sert, oldukça verimli, tat kalitesi
orta, bitkisi kuvvetli, meyvenin saptan kopması oldukça kolay, erkenci ve
seraya da uygun bir çeşittir. Derin dondurulmaya uygun değildir. Reçel marmelat
ve meyve suyuna oldukça uygundur. Tüm bölgelerde rahatlıkla yetiştirilebilir.
Meyvesi iridir.
Orta erkencidir. Meyve eti serttir. Verimlidir. Tat ve kalitesi iyidir.
Bitkisi kuvvetlidir.
Meyvenin saptan kopması kolaydır. Sofralık ve derin dondurulmaya uygundur.
Kloroza duyarlı ancak botrytise (meyve çürüklüğü) dayanıklıdır. Tüm bölgeler
için tavsiye edilir.
Sofralık çeşit olup derin
dondurulmaya ve sanayiye uygundur. Meyvesi orta iriliktedir.
Meyve şekli yuvarlak
konik, meyve parlak koyu kırmızı olup meyve eti rengi dış renkten daha açık,
meyve içi doludur. Saptan kopması kolaydır. Meyve çürüklüğüne dayanıklı,
kloroza orta dayanıklıdır. Verimli olup tüm bölgeler için tavsiye edilir.
Kaliforniya Üniversitesi tarafından ıslah edilmiştir. Sofralık olup
verimli ve erkencidir. Köşeli, uzun meyveli olan bu çeşit parlak kırmızı meyve
dış renge sahiptir. Meyve içi dolgunluğu yarı dolu, saptan kopması zor, kloroza
duyarlı, meyve çürüklüğüne dayanıklıdır.
Sera ve açıkta
yetiştiricilik için uygun özelliklere sahip olan bu çeşit, yüksek verimli olup
erkencidir. Meyveleri konik şekilli, orta irilikte, meyve eti orta serttir.
Akdeniz ve Ege Bölgeleri için önerilmektedir.
Sera ve açıkta
yetiştiricilik için uygundur. Meyveleri konik şekillidir. Meyveler iri ve
serttir. Meyve parlak açık kırmızı renkte meyve eti rengi soluk pembedir. Akdeniz,
Ege, Karadeniz ve Marmara Bölgeleri için önerilmektedir.
Kuvvetli bir gelişim
göstermektedir. Açık renkte meyvesi vardır. Reçellik bir çeşittir. Piyasada az
bulunur. Bugün üretimi çok az miktarlardadır.
Bursa yöresinin çileğidir. Kuvvetli
gelişir. Meyve irice, az kokulu ve kırmızıdır.
Çilek yetiştiriciliğinde genellikle fide ile üretim yapılmaktadır.
Çilek bahçe tesisinde ilk aşama fide üretimi ile başlar.
fidelerinin üretimi beş yolla yapılmaktadır:
Ø Tohumdan fide elde etmek
Ø Kollardan fide elde etmek
Ø Toprakaltı gövdesini ayırarak fide elde etmek
Ø Yaprak çeliklerinden fide elde etmek
Ø Doku kültürü yolu ile fide elde etmek
Tohumdan
fide elde etmek: Generatif bir üretim şeklidir. Çok
kullanılmaz. Islah
Çalışmalarında bu yöntem kullanılır. Ayrıca kol vermeyen çeşitler
yine bu yöntemle üretilir.
Tohumla üretimde ilk
aşamada olgun meyveler toplanır. İçerisinden tohumlar çıkarılır ( elle ezilerek
). Tohumlar su dolu bir kap içerisine aktarılır. Sağlıklı ve iyi gelişmiş
olanlar suyun dibine çöker, diğerleri yüzer. Dibe çöken tohumlar toplanır.
Güzelce yıkanır ve gölgede kurutulur. Buzdolabında ekim zamanına kadar
saklanır. Ekim için en uygun zaman nisan – ağustos ayları arasıdır. Tohum
atacağımız harcı hazırlarken gübreli ve kumlu bir yapıda olmasına özen
göstermeliyiz. Tohumlar kasalara ya da yastıklara atılabilir. Serpme ya da
sıraya ekim yöntemi tercih edilebilir. Çilek tohumu çok küçük olduğu için
tohumlar kum ile karıştırılarak atılırsa daha iyi sonuç alınabilir. Tohumların
üzerine kapak atılmalıdır. Daha sonra bakım işlemleri uygulanır. 2 – 3
yapraklar olunca fideler şaşırtılır. Fideler 5 – 6 yapraklı olunca bahçedeki
yerlerine dikilebilirler.
Ø Kollardan fide elde etmek:
Çilek bitkisinin boğazındaki yaprak koltuklarından
çıkan kollardan yapılan üretim yöntemidir. En çok kullanılan, bu yöntemdir.
Kollar, çilek bitkisinin boğazındaki bir yaprak koltuğundan çıkan, toprak
yüzeyine yatık olarak büyüyen ve boğumlarının her birinde yeni bir bitki
meydana getiren özelleşmiş bir gövdedir.
Ø Toprakaltı gövdesini
ayırarak fide elde etmek: Çileğin toprakaltı
gövdesi birkaç gövdeden oluşmaktadır. Bu gövdeleri ayırarak yeni fideler elde
edilebilir. Her ana bitkiden 4 – 5 fide elde etmek mümkündür. Bu üretim
yönteminde çeşit özelliği korunur. Bitkiler birbirine benzer; ancak hastalık ve
zararlılar rahatlıkla beraberinde taşınmaktadır. Bu işlem ilkbaharda
yapılmalıdır.
Ø Yaprak çeliklerinden fide
elde etmek: Çok sayıda fide elde etmemiz
gerekiyorsa o zaman bu yöntem uygulanır. Burada köklenmenin sağlanması için
çeliklerin sislenmesi şarttır.
Genç ya da orta yaşlı yapraklar, yaprak kınları ile alınıp dipten 2
cm kadar aşağıdan iki yerden çizilerek dikilmelidir. Hormon uygulamaları iyi
sonuç alınmasında olumlu etki yapmıştır. Yaprakların suyunu kaybetmesine izin
verilmemelidir. Yaprak çelikleri tarladan alındıktan sonra ıslak çuvallarla
taşınmalıdır. Yaprakların su kaybını azaltmak için yarısını kesmek de
mümkündür. Çelikler kum + perlit karışımına dikilmelidir.
Ø Doku kültürü yolu ile fide
elde etmek: Bu üretim yönteminde hücre, doku veya
organlar bitkiden ayrılarak yapay bir besin ortamı üzerinde steril şartlarda
yetiştirilmesidir. Burada en çok meristem kültürü kullanılmaktadır. Bitkilerin
sürgün uçlarından kesilen parçalar özel işlemlerle hazırlanmış besi
ortamlarında iklim odalarında köklendirilir.
Çilek yetiştiriciliği
yapacağımız arazinin ekolojik koşullarını iyi incelemeli, hangi çeşit uygun ise
onun üretimini yapmalıyız. Bunları bildikten sonra bahçemizi tesis etmeliyiz.
Toprak hazırlama: Çilek dikilecek toprak kumsal ise 4-6 ton, normal topraklarda 3-4
ton yanmış çiftlik gübresi, toprak tahlilinden sonra ve dikimden önce 30-35
kg/da azot, fosfor ve potas içeren kompoze gübre verilmelidir. Çilek, organik
maddeleri bol toprakları sever. Bahçe toprağı ağır ise mutlaka hafifletmek
gerekir. Gübrelemeden sonra, toprak işlenerek gübrenin toprağa karışması
sağlanmalıdır. Toprak işlendikten sonra gerekiyorsa toprak fümigasyonu
yapılmalıdır. Bu sayede çilek için problem olan verticillium gibi hastalık
etmenleri, yabancı otların tohumları, hastalıklı kök parçacıkları yok edilmiş
olur. Toprak iyice işlenmeli, tezekler kırılmalı, düzeltilmelidir. Toprak
işlendikten sonra dikim yastıkları hazırlanmalıdır.
Dikim zamanı: Dış ülkelerde çilek yetiştiriciliğinde her yıl yeni fidelerle
bahçelerin yenilenmesi şeklinde olmaktadır. Yıllık dikimlerde çok fazla sayıda
çilek fidesine ihtiyaç vardır.
Modern çilek
yetiştiriciliğinde meyve elde etmek amacı ile açıkta yapılan dikimler,
ilkbahar, erken ve geç sonbahar (kış dikimleri) ve yaz aylarında (yaz
dikimleri) yapılmaktadır. Dış ülkelerde ve ülkemizde yapılan araştırmalar dikim
zamanlarının verime büyük oranda etki yaptığını göstermiştir. Çilekte erken
dikim ile verim arasında doğru orantı vardır. Örneğin yapılan çalışmalarda,
Yalova şartlarında Pocahontas, Aliso, Tioga ve Cambridge çeşitlerinde 20 Eylül,
9 Ekim ve 25 Ekim de yapılan kış dikimlerinde en fazla verimi, çeşitlere göre
değişmekle birlikte 20 Eylülde yapılan dikimlerden elde edildiği ortaya
çıkmıştır.
Yaz dikiminde,
dinlenmeye giren, hava şartlarında bağlı olarak sonbaharda sökülüp, soğuk
depolarda soğuklatılarak saklanan ve “ frigo bitki” olarak bilinen bitkiler
kullanılır. Bu teknik ilk defa ABD’ de kullanılmıştır. Burada bitkiler soğuk hava
depolarında saklanır. Frigo fide elde etmek için fideler dinlenmeye girmeden
sökülür. Bu dönem genellikle aralık – ocak aylarıdır. Tarladan sökülen
fidelerin topraklarından temizlenir. Yaşlı yapraklar alındıktan sonra
fungusitle ilaçlanır. Plastik torbalara konularak % 85 – 90 nem ve -30 C ile 10
C arasında depolanır. Fideler bu şekilde bir yıl saklanabilir.
Frigo bitkiler temmuz –
ağustos aylarında dikilir. Soğuk hava deposundan çıkarılan fideler,
torbalarından çıkarılarak dikimden önce kökleri boğazlarına kadar suya
batırılmalı ve gölge bir yerde 10 dakika suda bekletilmelidir. Sonra dikim
yapılır. Fideler dışarıya dikildikten kısa bir süre sonra, bir yıl önce oluşmuş
bulunan çiçek taslakları gelişip büyüyerek açmaktadır. Yaz dikiminde dikilen
fidelerden 7 – 10 gün içerisinde yaprak ve çiçeklerin sürdüğünü, ancak
bitkilerin kuvvetli büyümesi için çiçeklerin koparılması gerektiği
belirlenmiştir. Çiçeklerin koparılması, bitkinin hem daha iyi bir kök sistemi
oluşturmasına hem de daha iyi taç oluşturmasına etkili olmuştur. Ayrıca
dinlenmeye girmeden alınan frigo bitkilerin yedek besin birikimi fazla
olduğundan tutma şansları da iyi olmaktadır. Yaz dikimi yapılan bu üretim
yönteminde 7 - 8 hafta sonra hasat yapılmaya başlanır.
İlkbahar dikiminde
fideler tarlaya mart – nisan aylarında dikilmelidir. Eskiden beri bu yöntem
kullanılmaktadır. Kışları sert geçen bölgelerde özellikle bu yöntem tercih
edilir. Burada ilk yıl iyi bir verim alınamaz. Bu nedenle ilkbahar dikimi
üzerinde çalışmalar yapılmış ve bu teknik geliştirilmiştir. İşte bu tekniğe “
İsrail dikimi” adı verilmiştir. Burada fideler ilkbaharda dikilir. Bu
fidelerden elde elden yeni fideler dinlenme periyoduna girmeden sökülür. Tekrar
dikilir. Böylece bitki de şok etkisi yaratılır. Burada bitkiler yeterince
kuvvetli değildir. Meyve küçük ve verim azdır. Ancak yılbaşı gibi özel bir
zamanda ürün çıkmaktadır.
Ülkemizde Akdeniz şartlarında erken ürün elde etmek için frigo
bitkiler nisan başlarında 1000 – 1400 m yükseklikteki yaylalara dikilmektedir.
Burada gelişen fideler kasım ayında sökülerek ovada üretim için hazırlanan
parsellere dikilerek 20 – 25 gün erkencilik sağlanmış olunur. Buradaki prensip
çilek bitkisi yaylada soğuklama ihtiyacını karşılamakta olup depo besinlerini
daha çok toplamaktadır. Böylece kaliteli, yüksek verimli ve erkenci ürünler
elde edilmiş olunmaktadır.
Türkiye’de bölgelere göre çilek fide dikim zamanlarını şu şekilde
belirleyebiliriz: Kış dikimi (taze fide) ve yaz dikimi (frigo fide) diye
ayırdığımızda;
Marmara Bölgesi : Kış dikimi: 1
Ekim – 15 Aralık
Yaz dikimi: 15 Haziran –
1 Temmuz
Akdeniz Bölgesi : Kış dikimi:
15 Ekim – 15 Kasım
Yaz dikimi: 15 Temmuz – 15 Ağustos
Ege Bölgesi :Kış
dikimi: 1 Ekim – 15 Kasım
Yaz dikimi: 1 Temmuz – 15 Temmuz
Orta Anadolu Bölgesi :Kış dikimi: 1 Ekim – 15 Kasım
Yaz dikimi: 1 Temmuz – 15
Temmuz
Fidelerin dikimi: Fideler dikim zamanına
kadar rüzgârdan, güneşten korunmalıdır. Fideler ıslak çuvallar içerisinde dikim
yapılacak yere getirilmelidir. Fideler dikilirken kök boğazı ( taç gövdesinin
orta kısmı) toprak yüzeyi ile aynı seviyede olmalıdır. Fidelerin dikimine özen
gösterilmelidir. Derin dikimden kaçınılmalıdır. Derin dikim, kol oluşumunu
geciktirir ve azaltır. Taç oluşumuna engel olur. Yüzlek dikimde ise kökler
kuruyabilir. Taç oluşumu yine engellenir.
Fidelerin dikimi
sırasında kökler çok uzun ise 8 – 10 cm olacak şekilde kısaltılmalıdır.
Yaprakların
yaşlı olanları temizlenmeli fide üzerinde 2 – 3 yaprak bırakılmalıdır.
Dikim sistemleri: Çilekte
dört farklı şekilde dikim yapılabilir:
Ø Düz arazi üzerinde dikim: Makineli
tarımın yapıldığı yerlerde yapılır. Yağmurun yazın yağdığı yerlerde daha çok
tercih edilir. Yağmurlama sulama sistemi kullanılır. Burada çilek toplamak
zordur.
Ø Sedde ( tahta ) üzerine dikim: En uygun
sistemdir. Tarla düzeltilir. Karıklar kuzey –güney doğrultusunda karık açma
pulluğu ile karıklar açılır. Karıklar arası mesafe, 120 – 160 cm, karık
uzunluğu 15 – 30 m olabilir. Sulama, karık usulü ile yapılır. Geniş tutulan
tahtalara 3- 4 sıra dikim yapılabilir. Tahtanın yüksekliği 15 – 20 cm
olmalıdır. Çift sıralı dikimlerde tahta üzerindeki sıra arası 40 – 50 cm
olmalıdır. Çilekler üçgen şeklinde dikilmelidir. Ayrıca tahtaların kenarından
15 cm bırakılarak dikim yapılmalıdır.
Ülkemizde en çok
kullanılan dikim yöntemi ise;
Tahta genişliği
........ 60-70 cm
Tahta arası
......... …..30-40 cm
Tahta yüksekliği
...... 15- 20 cm
Bitkilerin dikim
aralığı;
Sıra üzeri...................
30 cm
Sıra
arası.................... 25 cm
Azami masura uzunluğu ise 50 m ölçüleri kullanılır. Bu şekilde dikim
yapıldığında bir dekar alan için gerekli olan fide ise;
Sera
yetiştiriciliğinde..............................5.500 - 6.000 adet
Açıkta
yetiştiricilikte...............................6.500 - 7.000 adet fide
kullanılır.
Ø Ocakvari dikim: Düz arazi dikim
şekline benzer. Toprak işlenir. Belirli aralıklarla tümsekler yapılır. Buralara
dikim yapılır. Kaliteli ürün elde edilir; ancak verim azdır. Bitkiler en iyi
şekilde güneşten faydalanılır. Genellikle yağmurlama sulama sistemi kullanılır.
Ø Plastik örtüler üzerine
dikim: Tahtaya dikimin aynısıdır. Ancak burada
tahtanın üzeri bolca sulanır ve sonra üzeri plastikle kaplanır. Plastik örtünün
etrafı toprakla kapatılır. Plastiğe uygun olarak tahta genişliği belirlenir.
Plastiğin serilmesi için önce tahtaların üstü temizlenip düzlenerek hafifçe
bastırılmalıdır. Plastiğin üzeri fidelerin dikileceği yerler belirlenir. Bu
kısımlar kesilir. Fideler dikilir. Kısacası çilek yetiştiriciliğinde malçlama
yönteminden faydalanılır. Çilek üretim alanının plastik, saman, kuru ot vs. ile
örtülmesine "malçlama" denir. Malçlama sayesinde bitkinin kökleri
toprakta ve plastik örtünün altında; yaprak, çiçek ve meyveleri plastik örtünün
üstünde büyür ve gelişir.
Malçlama ile; ot kontrolü, sulama aralığının uzatılması, meyvelerin
temiz kalması, meyvelerde daha az meyve çürüklüğü (Botrytis) görülür. Ayrıca
malçlamada plastik örtünün kullanılması sayesinde; güneş ışığı geçmediğinden,
örtünün altında yabani ot gelişimi engellendiği gibi güneş ışınları toplanarak
bitki için uygun sıcaklık ortamı oluşturulur. Bu şekilde malçlama yapılarak bir
hafta kadar erkencilik sağlanmış olmaktadır.
Dikim aralığı: Çilek bitkilerinin dikim aralıklarını belirlenirken şu konulara
dikkat edilmelidir. Dikim şekillerine, toprak karakterlerine, çilek çeşidine,
gübreleme ve sulama durumuna bakılmalıdır. Ayrıca elle ya da makine ile dikim
yapılması da etkilidir. Örneğin kuvvetli gelişim gösteren çeşitler daha geniş
aralıklarla dikilmelidir. Bol sulama ve gübreleme imkânımız varsa dar dikim
yapmalıyız.
Çileklerin kök
gelişmesi, ilk yılda ve ilkbaharda oldukça yüzlek olmaktadır. Ağustos ve eylül
aylarında kökler derinleşmekte toprak içerisinde büyümektedir. Genel olarak bir
yıl içerisinde yaz aylarında 750 – 800 mm yağış alan bir yerde çilek rahatlıkla
sulama yapmadan yetiştirilebilmektedir. Çilek meyve oluşumundan olgunlaşmaya
kadar geçen dönemde suya karşı hassastır; bu nedenle dengeli bir sulama
yapılmalıdır. Sulama, meyve iriliği ve kalitesi ile o yılki ürün ortalamasına
etki eder. Aşırı sulama sonucu mantari hastalıklar ve kloroz (sarılık) ortaya
çıkar.
Çilek bahçelerinde genellikle sulama yöntemleri olarak; karık,
yağmurlama ve damla sulama sistemleri kurularak yapılır.
Karık sulama: Karık boyları 50 -70
metreyi geçmemelidir. Bu yöntemde bitki bölgesi aşırı sulama sonunda uzun süre
ıslak kalmakta, bu durumda bitkilerde mantari kök hastalıklar artmaktadır.
Zorunlu olmadıkça bu sistem kullanılmamalıdır.
Yağmurlama sulama: Arazi tesviyesinin
yapılamadığı yerlerde uygulanmalıdır. Fide üretiminde ideal bir sulama
şeklidir. Meyve üretiminde ise yaprak ve gövdenin ıslanması ile mantar ve
bakteri hastalıkları ortaya çıkar, meyveler yumuşar ve çürüme hızlanır.
Damla sulama: Bu sistemde bitkilere
düşük basınç altında sık sık ve kontrollü su verildiği için meyve üretiminde en
ideal sulama yöntemidir. Bu sistemde gübreleme sulama ile birlikte yapılır.
Ayrıca hastalık ve zararlıların önlenmesinde en uygun sulama yöntemidir.
Dikim zamanında
fidelerin çabuk ve sağlıklı büyümesi için sulamaya dikkat etmek gerekir.
Çiçeklenme sırasında yağmur yağması istenmez. Yağış, tozlanmayı engeller. Meyve
olgunlaşmaya başladıktan sonra yağarsa meyve yumuşar, leke yapar ve çürümeyi
kolaylaştırır. Yağmurlama sulama ve yağış sonucu toprağın sıçrayarak meyvelere
zarar vermemesi için sıralar arasına ve bitkilerin altına değişik malç
malzemesi serilebilir. Oysaki temmuz ayından itibaren çilek bitkisinin
vegetatif gelişimi için bol suya gereksinimi vardır.
Ülkemizde
yetiştiricilik yapılan yerlere bakıldığında genellikle sıcak, kurak ve nispi
nemin düşük olduğu göz önüne alınırsa çilek özellikle ilkbahar ve yaz aylarında
mutlaka sulanmalıdır. Dikimi tamamlanan çileklere can suyu verilerek
köklenmeleri sağlanır ve metodu seçildikten sonra gerektiğinde sulama yapılır.
Kışı bu şekilde geçiren bitkiler ilkbahar ve yaz aylarında sulanır. Bu nedenle
karık sulamada ilkbaharda yağış olmadığı durumlarda haftada bir sulama
yapılmalıdır. Damla sulama günlük buharlaşmaya bağlı olarak düşük debi ve su
miktarlarında günlük sulama yapılabileceği gibi 3-4 günde bir de sulama
yapılır. Hasat bittikten sonra belirtilen sulama aralığı genişletilmelidir.
Dikimde kullanılan
fideler mutlaka sağlıklı ve iyi gelişmiş olmalıdır. Bahçemiz sürekli olarak
hastalık ve zararlılardan korunmalıdır.
Çileklerde rastlanan en
fazla yaprak hastalıkları kırmızı leke hastalığı, beyaz leke hastalığı, çilek
mildiyösü ve solgunluk sayılabilir. Meyve çürüklük ve hastalıkları olarak
Botrytis (esmer çürüklük) en yaygın olanıdır. Kök zararlıları olarak nematod ve
danaburnu başta gelir.
Çileklerde en çok görülen zararlılar kırmızı örümcek ve yaprak
bitleridir. Bu zararlılarla mücadelede spesifik akarisitler kullanılmalıdır.
Ayrıca dayanıklı çeşit kullanımına özen gösterilmelidir. Çilek
yetiştiriciliğinde özellikle örtü altı yetiştiricilikte kış aylarında
meyvelerde tozlanma ve döllenme noksanlığından kaynaklanan şekil bozukluklarına
sıkça rastlanmaktadır. Bu sorun, sera içerisine arı kovanı konmak suretiyle
çözümlenmelidir
Hastalık ve
zararlılarla mücadele çilek meyveleri toplandıktan sonra yapılmalı, daha önce
yapılması zorunluluğu varsa, ilaçlamadan sonra en az 4–5 gün çilek
toplanmamalıdır.
Kök boğazı ve
yapraklara musallat olan zararlı ve hastalıklarla mücadele için, hasattan sonra
çilek bitkilerinin tepeleri kesilmeli yeni yaprakları alınmalıdır. Yaprakların
kesilip toplanarak yakılması bu hastalık ve zararlıların yayılmasını kısmen
önler.
Çilekte karşılaşılan en önemli
hastalıklara kısaca değinecek olursak:
Ø Köşeli yaprak lekesi: Xanthomonas fragariae Kennedy &King bakteriyel hastalıketmeni
olup toprakta canlı olarak bulunmamaktadır ama toprakta infekteli bitki
artıkları üzerinde kış gibi olumsuz koşulları geçirmektedir. Bakterinin
taşınması su ve su sıçramaları sonucunda gerçekleşir. Bakteriyel etmen,
konukçuya özelleşmiştir ve uzun zaman toprakta varlığını koruyabilir. Tarla
koşullarında hastalık etmeninin inokulum kaynağı genellikle bulaşık bitki
materyalleridir. Bakteriyel etmen bu lezyonlardan yağmur ya da aşırı sulama ile
dağılmaktadır. Hastalık etmeni dondurucu serin ve nemli havalarda daha fazla
etkili olmaktadır. Bakteriyel etmen iletim demeti bozulmalarına da neden
olabilir.
Belirtileri: Bakteriyel enfeksiyon ilk önce yaprak alt yüzeyinde küçük, suyla
ıslanmış olarak görülür. Lekeler küçük damarlar ile sınırlanan yarı saydam,
açılı lekeler oluşturacak şekilde genişler ve buralardan genellikle yapışkan
bakteriyel akıntı salgılanır, bu salgılar kuruyunca beyaz bir film tabakası
olarak görülmektedir. Hastalığın ilerleme durumunda, lekeler birleşir ve
kırmızı kahverengi lekeler yaprakların alt yüzeylerinde görülür.
Mücadelesi: Kültürel
mücadelede;
Dayanıklı ve
hastalıktan arındırılmış sertifikalı çeşitler tercih edilmeli, Hastalıklı
bitki artıkları sezon sonunda toplanmalı ve yok edilmeli, Aşırı
sulamalardan kaçınılmalıdır.
Ø Botrytis cinerea ( Kurşuni
küf ): Fungal etmeni her yerde yaygın olarak
bulunanpolifag bir fungus olup birçok bitkiye saldırma eğilimindedir.
Bitkilerde gelişmesi için yaralı kısımlardan ve zayıflamış dokulardan giriş
yapar. Bitki artıkları üzerinde ve toprakta barınır. Yağmur, rüzgâr ve örtü
altında hava akımları yardımıyla yayılmaktadır. Hava neminin %95 ve 17–23 °C
sıcak olan havalar hastalığın gelişmesi için uygundur. Hastalık etmeni yüksek
yoğunluktaki çift sıra dikimlerde çok daha fazla şiddetli olmaktadır.
Belirtileri: Bu sporlar çabuk bir
şekilde çiçek saplarını, erkek organlarını ve pistilleri infekte eder ama çiçek
taç yapraklarını infekte etmez. Hastalık etmeninin gelişen miselleri daha sonra
meyvelere saldırabilir. Hastalık etmeni yeşil meyvelere saldırmakta, ancak
meyve olgunlaşıncaya kadar hastalık oluşmayabilmektedir. Hastalık etmeninin
çiçekler üzerindeki belirtisi yanıklık olarak da anılmakta ve çiçek sap ve taç
yapraklarının kahverengiye dönmesi şeklinde kendini göstermektedir. Hastalığın
belirtileri yeşil meyvelerde, ilk önce kahverengi lekeler olarak görülmeye
başlar. Meyve olgunlaştığında sert, kalın, açık kahverengi lekeler oluşur.
Hastalıktan etkilenen alanlar tozlu gri bir fungal ile kaplanır ve milyonlarca
gri renkli spor nemli ve sisli havalarda üretilir. Yüksek nem koşullarında
meyveler, pamuksu beyaz fungal gelişme ile kaplanabilir. Tamamen çürüyen
meyveler genel biçimini korumakta, fakat sert ve kuru olarak kalırlar. Meyveler
nemli olarak depolanırsa hastalık etmeni meyveleri depolarda da
hastalandırmaktadır.
Mücadelesi: Kültürel mücadelede;
Seraların havalanmasına büyük önem verilmeli, sık dikimden kaçınılmalı ve
budama yapılmalı ancak bitkileri yaralamaktan kaçınılmalı,
•
Uzun süre meyveyi ıslak tutacak
uygulamalardan kaçınılmalı,
•
Ölü ya da infekteli bitki
parçaları üretim alanlarından uzaklaştırılmalı,
•
Dayanıklı çeşitler her zaman
tercih edilmeli,
•
Meyveler hızla hasat edilmeli,
hasat sık yapmalı ve soğuk depolarda muhafaza edilmeli,
•
Uygun dozlarda gübreleme
yapılmalı,
•
Yetiştirme sezonlarının arası
uzun tutulmalıdır.
Phytophthora fragariae (Kırmızı kök çürüklüğü): Çok ciddi bir fungal etmen olup kırmızı stil kök çürüklük
hastalığına neden olmaktadır. Serin iklim koşullarında bitkilere daha çok zarar
verir. Hastalığın toprak üstü belirtileri mart ve haziran aylarında ortaya
çıkmaktadır. Fungal etmen uzun yıllar toprakta canlı kalabilir ve zayıf
drenajlı topraklarda daha sık ortaya çıkmaktadır. Hastalık bitki artıkları ve
toprakların taşınması, toprak işlemedeki hatalar ve sulamadaki hatalar sonucu
yayılmaktadır.
Belirtileri: Hastalık
etmeninin belirtileri geç sezonlarda ortaya çıkmaya başlar.
Fungal etmen su ve
mekanik araçlar ile yayılan sporlar (zoospor) üretmektedir. Bu sporlar saçak
kökleri infekteler ve bitkilerin fare kuyruğu görünümü veren bir kök yapısına
dönmesine neden olur. Köklerin normal krem renkli özü, tozlu kırmızı kahverengi
bir renge döner. Bu tür hastalık belirtileri kökler bahar aylarında
uzunlamasına kesildiğinde en iyi şekilde görülmektedir. Fungal etmenin
gelişmesi kökler ile sınırlıdır, fakat kök fonksiyonları ile ilişkili olan
yaprak simptomları da hemen görülmektedir. Yeni yapraklar küçük, mavimsi yeşil
bir renk alırken, yaşlı yapraklar sarı ya da kırmızıya dönmektedir. Bitkiler
bodur ve hiç meyve oluşturmazlar.
Mücadelesi:
Kültürel mücadelede;
•
Dayanıklı çeşitler tercih
edilmeli ve hastalıktan arındırılmış bitkiler şaşırtılmalı,
•
Toprak işleme işlerine büyük
ölçüde dikkat edilmeli,
•
Toprak ısısının ani düşüşlerini
engellemek için, sık sulama yapılmalı,
•
Bulaşık alanlarda hasta bitkiler sökülerek yok edilmeli, gerekirse
solarizasyon yapılmalı,
•
Ürün rotasyonu yapılmalı,
sulama kontrollü yapılmalı,
•
Nitrojen gübreler uygun dozda
kullanıldığında hastalık daha düşük görülmekte,
•
Hastalığın ortaya çıktığı
bölgelerde çilek yetiştiriciliğinden kaçınılmalı,
•
Mısır gibi bitkilerle yapılan
yeşil gübre uygulamaları hastalığı baskı altında tutabilir.
Çilek, meyve türleri
içerisinde meyvesi en hassas olanlardan biridir. Kısa zamanda bozulabilen ve
hızlı tüketilmesi gereken bir meyvedir; bu nedenle çileğin hasadı, ambalajı ve
taşınmasında çok titiz davranmak gerekmektedir.
Çileklerde hasat
sonrası olgunlaşma durumu olmadığı için en uygun zamanda toplamak gerekir.
Çileklerde olgunluk renk ile anlaşılır. Tamamen kırmızı renk alan çilek
olgunlaşmış demektir. Toplamada gecikme, meyvenin yumuşaması normal rengini
kaybederek daha koyu renk alması ile anlaşılır.
Çileklerin hepsi aynı zamanda olgunluğa gelmez. Sıcak ve kuru
havalarda yeşil olan meyve birkaç saat içerisinde kızarabilir. Bu bakımdan sık
sık toplamakta fayda vardır; ancak serin havalarda gün aşırı toplanabilir.
Uzak pazarlar için
hasat, meyvenin dörtte üçü kızardığı zaman yapılır. Derin dondurma ve gıda
sanayi içinse, çilekler tipik rengini aldıktan sonra hasat edilmelidir.
Çilek hasadı için günün
serin saatleri tercih edilmelidir. Genellikle sabah 6–10 arası en uygun
saatlerdir. Hasat edilen meyveler en kısa zamanda serin, gölge bir yere
taşınmalı, mümkünse hemen soğuk depoya konulmalıdır.
Taze olarak tüketilecek çilekler sap ve çanak yaprakları ile
birlikte koparılmalıdır. Sap uzunluğu 10 mm geçmemelidir. Koparma işlemi sırasında
baş ve işaret parmaklarından yararlanılır. Derin dondurma ya da meyve suyu için
kullanılacak çilekler ise yapraksız olarak toplanmalıdır.
Toplanan çilekler
güneşten, rüzgârdan ve tozdan korunmalıdır. Bunun için bahçede bir yer
yapılmalıdır. Toplanmış çilekler yüksek sıcaklıktan ve depolanmadığı takdirde
küf mantarlarından çabuk etkilenir. Serin yerlerde tutmak ise çileğin
dayanıklılığını artırmaktadır. Çilek zedelenmeye duyarlı olduğu için hasat ve
sınıflandırma aynı anda yapılmalıdır.
Ülkemizde toplanan çileklerin konulduğu standart bir kap
bulunmamaktadır. Ambalajında, taşıma süresince meyveleri iyi bir halde
koruyacak nitelikte yapılmış kutu veya sepetler şeklinde olmalı ve en çok net 500
gram meyve alacak büyüklükte olmalıdır. Ambalaj malzemesi olarak da plastik,
mukavva ve odun yontuğu olabilir. Toplanan ve paketleme yerlerine gelen
çilekler ambalaj kaplarına boylarına göre tasnif yapılarak istif edilir.
Ambalaj kaplarının altı
ezilen meyve suyunun akabilmesi için mutlaka delikli olmalıdır. Aksi halde alt
taraftaki meyveler hemen çürür.
Çileklerin soğuk hava depolarında uzun süre saklanmaları mümkün
değildir. Çilekler 2 – 5 0C'de 2 – 4 gün, 0 0C'de ve % 90–95 nemde 8 gün muhafaza
edilebilir. Taze tüketim için ticari anlamda saklanacak olursa ideal sıcaklık
+0,6 ile +1,1 0C arasında olmalıdır. Maksimum sürede muhafaza edebilmek için
sıcaklık mutlak suretle +4 0C’ nin altında tutulmalıdır. Ayrıca çilekler depoya
konmadan önce “Ca tuzları” ile bir püskürtmeye tabi tutulurlarsa meyve etinin
daha uzun süre sıkı kaldığı anlaşılmıştır. Bunun yanında harven adı verilen
kimyasallarla muamele edildiğinde küflenmenin yaklaşık bir haftadan sonra
görülmeye başlandığı tespit edilmiştir.
Derin dondurucuda depolamada ise, çilek saplarından ayrılıp yıkama havuzlarında yıkandıktan sonra standart irilikte doğrudan ya da şeker veya şurup katkısıyla dondurulmaktadır. Doğal halde ise flo-freeze tipi dondurucularda tek tek dondurulmaktadır.
Dondurulmuş çilek tazesi yerine tüketilmesinin yanında reçel, marmelât, jöle, meyve suyu, dondurma meyveli yoğurt ve pasta endüstrisi gibi yerlerde ham madde olarak kullanılmaktadır.
UYGULAMA FAALİYETİ
KAYNAK
: MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)