1.1.4.
Genel İstekleri
Ø İklim İstekleri:
Erikler
türlere göre genel anlamda oldukça değişik iklim şartlarında yetişebilir. Erik
türlerinin iklim istekleri birbirinden farklıdır. Değişik iklim koşullarına en
iyi uyabilen P. Cerasifera'dır. Avrupa erikleri (P. Domestica) kışı daha soğuk
geçen soğuk ılıman iklim meyvesidir. Japon erikleri (P. Salinica) soğuk
geçmeyen bölgelerde iyi sonuç verir. Kış mevsiminde soğuklara dayanıklı olan
eriklerde soğuğa olan dayanıklılık ilkbaharda havaların ısınmasıyla azalmaya
başlar. Çiçeklenme devresinde duyarlılık iyice artar.
Erik çeşitleri
badem, kayısı ve şeftaliden sonra çiçek açtığından ilkbahar geç donlarından
daha az zarar görür. Özellikle Japon grubu erikleri Avrupa grubu eriklerinden
10-15 gün önce çiçek açtıklarından ilkbahar donlarından zarar görme ihtimalleri
daha fazladır. Bu nedenle yetiştiricilik yapılacak yerde bu durum dikkate
alınmalıdır.
Çiçeklenme
zamanında soğuk, nemli ve rüzgârlı havalar iyi ürün oluşmasına engel olur. Bu
gibi yerlerde tozlanmayı yapan arıların faaliyeti büyük ölçüde azalır ve çiçek
tozlarının çimlenme oranları düşer.
Kış soğuklanma
istekleri bakımından tür ve çeşitler oldukça farklılık gösterir. Genellikle
Avrupa grubu eriklerin kış soğuklanma istekleri Japon grubu eriklere göre daha
fazladır. Avrupa eriklerinin 7 0C’nin altında 1000 saatten fazla
soğuklanmaya ihtiyacı vardır. Japon eriklerinde ise bunun 600 saat olduğu
bilinmektedir.
Yağışların iyi
olduğu ve yıllık yağış toplamının 750 mm’yi bulduğu yerlerde erikler sulanmadan
yetiştirilebilir. Meyvelerin kaliteli ve irileşerek olgunlaşması için yazın
toprakta yeteri kadar su bulunmalıdır. Geç olgunlaşan çeşitlerde sonbaharda
erken yağan yağmurlar çatlamalara sebep olur.
Yüksek hava
nispi nemi ve fazla sıcaklığın olduğu bölgelerde mantarların yayılışı
arttığından çürümeler meydana gelir. Mantarla mücadele zor olacağından bu
şartlara uygun erik yetiştiriciliği yapılmalıdır.
Ø Toprak istekleri:
Erikler toprak
bakımından orta derecede seçicidir. Bununla birlikte erikler en iyi olarak
besin maddesince zengin, humuslu, sıcak, yeterli neme sahip orta derin veya
derin topraklarda en iyi yetişirler.
Saçak köklü
olduklarından az derin topraklarda da yetişebilir. Can erikleri farklı
topraklara daha kolaylıkla uyum sağlar. Fakir, kuru ve kireçli topraklarda
olduğu gibi nemli topraklarda da iyi sonuç verir. Şeftaliye nazaran kireçli
topraklara daha iyi dayanırlar.
Japon erikleri
için en uygun topraklar ise humuslu, besin maddelerince zengin, nemli ve sıcak
topraklardır. Ağır topraklarda Avrupa erikleri Japon eriklerine göre daha iyi
sonuç verir. En uygun toprak pH'sı 6,5’tur.
Yağışı az
bölgelerde erik bahçeleri devamlı olarak temiz tutulmalıdır. Böyle bölgelerde
toprak sonbaharda sürülür. İlkbaharda toprak tava gelince şubat sonu veya mart
ayı içinde ikinci kez sürülür. Mayıs ayında yapılan üçüncü sürümden sonra
sulama kanalları açılır. Ağaçların dipleri çapayla işlenir. Sulama nedeniyle
yazın bahçeler otlanırsa toprağı sürmek yerine ot biçimi tercih edilir. Erik
kökleri toprak yüzeyine yakın bir kısımda yayılmış olduğundan derin toprak
işlemesinden kaçınılmalıdır.
1.1.5.
Üretimi
Kültür erik
çeşitleri tohum ve çelikle üretilmez. Eriklerde üretim yöntemi aşıdır.
Fidanlıklarda anaçlara uygulanan aşı durgun göz aşısıdır. Ekolojik şartların uygun
olduğu yerlerde sürgün göz aşıları da uygulanır. Büyük ağaçlarda ise kalem
aşılarından da faydalanılır.
Eriklerin
üretiminde anaç kullanılır. Anaç, kalem üzerinde ağacın şekli ve büyüklüğü,
çeşitli toprak ve iklim şartlarına dayanıklılığı, mahsule yatma ve mahsul
kalitesi, çeşitli hastalık ve zararlılara dayanıklılık yönünden etki
etmektedir.
Eriklerin
üretiminde kullanılacak anaçlar tohum ve klon anaçlarıdır. Tohumdan
yetiştirilecek erik anaçlarında tohumların sonradan olgunlaştırılması gerekir.
Eriklerde bu olgunlaşma 0-4,4 0C’de 120-130 gün sürer. Bu şekilde
katlanan erik çekirdekleri düzgün ve yüksek çimlenme gösterir.
Katlamadan
alınan çekirdekler, tohum tavalarına veya doğrudan şaşırtma parsellerine
dikilir. Tohum ve şaşırtma parsellerinde ot alma, hastalık ve zararlılarla
mücadele, sulama ve gübreleme gibi kültürel işlemler zamanında yapılarak
anaçların kuvvetli büyümeleri sağlanır.
Klon
anaçlarının üretimi daldırma, odun ve yarı odun çeliği ile olur. Köklendirmeyi
artırmak için sisleme, hormon uygulaması, dipten ısıtma gibi işlemlere
başvurulur. Çelik tavalarında da tohum tavalarındaki işlemler yapılır.
Erikler için
anaç olarak muhtelif erik türlerinin çöğür ve klon anaçları ile şeftali, kayısı
ve badem çöğür anaçları kullanılmaktadır.
Ø
Erik
çöğür anaçları:
•
P.
Ceresifera (Myrobolan kiraz eriği): Yurdumuzda ve dünyada geniş ölçüde
kullanılan erik anacıdır. Özellikle Avrupa grubu (P.Domestica) erik çeşitler
için istenen anaç olmakla beraber aynı zamanda Japon grubu (P.Salicina) erikler
için de uygundur. Ancak President, Kelsey gibi bazı çeşitlerin bu anaç ile tam
uyum gösteremediği bilinmektedir. P.ceresifera anaçları yurdumuzda can eriği
olarak bilinir. Değişik toprak ve iklim şartlarına uyabilir. Kök ur nematoduna
hassas fakat kök boğazı çürüklüğüne dayanıklıdır. Hafif, kumlu topraklarda çok
iyi gelişir. Kuvvetli bir anaç olup bu anaç üzerine aşılı fidanlar 7x7 m
dikilmelidir.
•
P.
Besseyi (kum eriği): Japon ve Avrupa grubu eriklerle uyuşur. Çok bodur bir
anaçtır. 1-1,5 m boyunda ağaçlar meydana getirir. Aşıdan sonra ilk yıl ürün
vermeye başlar. Kumlu topraklara uyumu iyidir.
•
P.
Salcia: Japon ve Avrupa grubu eriklerle uyuşur. Bodur ağaçlar meydana
getirir. Kumlu topraklara adapte olduğu için bu tür topraklarda bodur erik
anacı olarak kullanılabilir.
Ø
Erik klon
anaçları:
•
Myrobolan
B. : Kireçli, ağır, drenajı kötü, hafif, kuvvetli ve zayıf gibi çeşitli
topraklarda iyi uyum sağlar ve üretilmesi kolaydır. Kuvvetli ve verimli ağaçlar
oluşturur. Bazı çeşitlerle uyuşmazlık gösterir. Nematot, bakteriyel kanser ve
vertisulyuma duyarlı, kök boğazı çürüklüğüne orta derecede dayanıklıdır.
•
Myrobolan
Gl.931-6: pH’sı yüksek topraklardaki yetiştiricilik için kullanılan bir
anaçtır. Diğer anaçların iyi sonuç vermediği asitli topraklarda iyi sonuç verir.
•
Myrobolan
29-C: İlk yıllarda kökleri yüzeysel gelişir, sonraki yıllarda derinlere
gider. Kuvvetli ağaçlar oluşturur. Nematoda dayanıklıdır. Kök boğazı çürüklüğü,
vertisilyum ve bakteriyel kansere orta derecede duyarlıdır.
•
Marianna:
Ağır ve çok rutubetli topraklarda kullanılabilir. Kök ur nematoduna
bağışıklığı vardır. Kök boğazı çürüklüğü ve kök kanserine dayanıklıdır. Avrupa
ve Japon grubu erikleri ile uyuşmaktadır. Marianna anaçlarının GF8-1 ve 2624
klonu olmak üzere değişik klonları vardır.
Ø
Şeftali çöğürü:
Erik için orta kuvvetli bir anaçtır. Sıcak, tınlı topraklarda
kullanılabilir. Bazı sofralık erik çeşitleri ile iyi uyuşmadığı belirlenmiştir.
Şeftaliye aşılı erik ağaçları erken meyveye yatar ve meyveleri erken
olgunlaşır. Nematotla bulaşık topraklarda, erik yetiştiriciliği için Nemaguard
şeftali çöğürleri anaç olarak kullanılmalıdır. En çok kullanılan diğer şeftali
çögürleri ise Prunus Persica (Lovall) Nemaguard ve S-37’dir.
Ø
Kayısı
çöğürü (zerdali): Özellikle nematotlu bölgelerdeki kumsal topraklarda eriğe
anaç olarak kullanılır. Japon erik çeşitleri bu anaç üzerinde Avrupa eriklerine
göre daha iyi gelişme gösterir. Zerdali anacı erikler için ancak nematotlu
bölgeler de anaç olarak kullanılmalıdır. Zerdali, erikler için kuvvetli bir
anaçtır. Sıcak, süzek ve kireçli topraklara uygundur. Zerdali anacı üzerine
aşılı eriklerde meyve kalitesi ve verim üzerine olumlu etki yapar. Kültür
çeşitleri ile uyuşması değişiktir. Japon erikleri ile Avrupa eriklerine göre
daha iyi uyuşma gösterir. Bu anaç kullanılacağı zaman kalem anaç ilişkilerinin
önceden bilinmesi gerekir.
Ø
Badem
çöğürü: Bazı erik çeşitleri örneğin D’Agen, badem çöğürü üzerinde başarıyla
yetiştirilir. Badem çöğürü erik için orta kuvvetli bir anaçtır. Kuru, kireçli
ve taşlı topraklar için uygundur. Bademe aşılı eriklerde meyve kalitesi ve
verim orta derecededir.
1.2. Bodur Erik
Yetiştiriciliği
Bodur erik yetiştiriciliğinde en fazla
kullanılan anaçlar Myrobalan B, Myrobalan GF 31, Myrobalan 29 C, Marianna 2624,
Marianna Gf 8-1, Marianna 4001 ve Pixy’dir. Bu anaçların dışında Commun Mussel,
St. Julien A, St. Julien 655/2, Brompton ve Damas son yıllarda ümit görülen
anaçlardır.
1.3. Bahçe Tesisi
Erik bahçeleri
genel olarak 1 ya da 2 yaşlı fidanlarla kurulur. Dikim mesafeleri çeşide göre
değişir. Genellikle bu mesafeler çanak şeklinde ve kare dikiminde 6x6 m’dir.
Palmetlerde ise sıra üzeri 4-4,5 m, sıra arası ise 4-5 metredir. Bu mesafeler
kuvvetli büyüyen çeşit ve anaçlarda ve kuvvetli topraklarda 7x7 m’ye
çıkarılabilir. Kışı ılıman geçen ve fazla yağışlı olmayan bölgelerde fidanlar
kasım-aralık ayından itibaren dikilebilir. Dikime ilkbahar gelişme devresinin
başlamasına kadar devam edilebilir. Kışı yağışlı veya soğuk geçen bölgelerde
ise dikim ilkbahar mevsiminin başında yapılır.
Dikim yerleri
işaretlendikten sonra 60 x 60 cm boyutunda ve 50 cm derinliğinde çukurlar
açılır. Dikim aralığı çeşide göre belirlenir. Önce fidanlara kök tuvaleti
yapılır. Fazla uzamış, yaralanmış, kuru, kırık veya kıvrık olan kökler kesilip
atılır. Fidanın tepesi 80- 100 cm’den, varsa yan dalları 2 –3 göz üzerinden
kesilir. Fidan dikimi dikim tahtasıyla yapılmalıdır.
Dikimde
çukurun üstünden çıkan toprakla yanmış ahır gübresi karıştırılarak çukurun
yarısına kadar bir kümbet oluşturulur. Fidan kökleri serbest kalacak şekilde bu
kümbete oturtulur. Çukurun dibinden çıkan toprak, üst kısma konarak iyice
sıkıştırılır. Fidanın aşı noktasının toprak altında kalmamasına, toprak
üzerinden 2-3 cm üstünde olmasına özen gösterilir. Can suyu verilmesine özen
gösterilmelidir. Dikimden sonra ağacın kuvvetli rüzgârlardan zararlanmaması
için hâkim rüzgarın estiği yönde ağaca 15-20 cm mesafede herek dikilir ve esnek
bir materyalle ağaca sekiz şeklinde bağlanır.
Dikimden sonra
fidanın tepesi 70-80 cm’den kesilirse ağaçta bir bodurluk sağlanır. Böylece
ağacın dikine değil de yayvan büyümesi sağlanır.
Kendine
verimli çeşitlerle bahçe kurulacağı zaman eğer bahçede birkaç çeşidin yer
alması isteniyorsa her çeşit bir blok hâlinde bahçeye dikilmelidir. Kendine
kısmen verimli veya kendine kısır çeşitlerle bahçe kurulacağı zaman çeşitlerin
birbirini tozlayacak çeşidin dikilmesi zorunludur. Tozlayıcı oranı 1/9 oranında
olmalıdır. İkiden fazla çeşitlerle kurulacaksa çeşitler 2'şer 3'er sıra hâlinde
dikilmelidir.
En uygun
tozlayıcı çeşit seçilirken çeşidin iyi özelliklerinin yanı sıra çiçek açma
zamanlarının birbirlerini tozlayacak şekilde uygun gelmesine dikkat
edilmelidir. Aynı zamanda çiçek tozlarının yüksek çimlenme gücüne sahip
olmasına ve karşılıklı tozlanma sonucu yüksek oranda meyve tutumu meydana
getirecek çeşitlerin seçilmesine de özen gösterilmelidir.
Tozlayıcı
sayısı, tozlayıcı çeşidin ekonomi ve pazarlama yönünden amaca uygun bir çeşit
olup olmamasına göre ayarlanmalıdır. Amaca uygun bir çeşidin tozlayıcı olarak
kullanılması hâlinde, 2 sıra ana çeşide 1 sıra tozlayıcı dikilmelidir. Üretim
amacına uygun olmayan bir çeşidin tozlayıcı olarak kullanılması zorunluluğu
varsa 8 ana ağaca 1 tozlayıcı olacak şekilde fidanlar dikilmelidir.
Ayrıca bahçe
kurulurken tek çeşit kapama bahçe yerine birden fazla çeşit kullanılması meyve
miktar ve kalitesini olumlu yönde etkilediğinden tercih edilir.
UYGULAMA FAALİYETİ
2. KÜLTÜREL
İŞLEMLER
2.1. Sulama
Yıllık yağış
miktarı 750 mm'yi geçen bölgelerde erikler sulamadan da yetiştirilebilir. Yağış
miktarı bu rakamın altına düşen yerlerde sulamanın yapılması zorunludur.
Yetersiz sulama ağacın gelişiminin zayıf olmasına, yeterli ürün alınamamasına
ve ürün kalitesinin düşmesine neden olur. Özellikle meyve büyüme döneminde
düzenli sulama çok önemlidir.
Erikler saçak
köklü olduklarından ve kökler yüzeysel geliştiklerinden su istekleri derin
köklü meyve türlerine göre daha fazladır. Mevcut türler arasında can grubu
erikleri kuraklığa en fazla dayanır. Ege Bölgesi’nde erik bahçeleri mayıs
ayının ikinci yarısından itibaren sonbahar yağışlarına kadar geçen süre içinde
8-12 günde bir sulanır.
Sulama çeşitli şekillerde yapılır.
Karık, çanak, tava yöntemi veya karık-çanak kombinasyonları şekillerinden
birisi sulamada kullanılır. Sulama sistemi toprağın özelliğine, su kaynağının
zenginlik durumuna göre seçilir. Damlama sulama ve mini yağmurlama sistemleri
de günümüzde uygulamaya girmiştir.
2.2. İlaçlama
Erikte görülen hastalık ve zararlılar ile mücadele
yöntemleri şunlardır:
Ø Erik iç kurdu: Erik iç kurdunun
larvaları meyvelerine zarar yapar. Larvalar genellikle sap dibinden, yanlardan
ve iki meyvenin birbirine değdiği yerlerden girer. Meyvenin hemen kabuk altını
tipik olarak oyar. Meyve etinde tünel açarak çekirdeğe ulaşır. İlk larvalar
bazen birden fazla meyveye saldırır. Dolayısı ile bir meyvede bazen birden
fazla zarar meydana gelir. İkinci larvalar ise 1-3 meyvede zarar yapabilir.
Zarar gören meyveler zamk çıkarır. Ege, Marmara, Karadeniz, Orta ve Güney
Anadolu Bölgeleri’nde yaygın olarak
görülür.
Mekanik
mücadelede kurtlu meyveler toplanarak derin çukurlara gömülmelidir.
Kimyasal mücadelede ise mayıs ayı sonundan
itibaren bahçeler denetlenmeye başlanır. Cinsel çekici tuzaklarda ilk kelebek
görüldükten sonra 2-3 hafta ilk ilaçlama yapılır. 20 gün sonra ilaçlama
tekrarlanır. Bundan sonra 20 gün ara ile 2. ilaçlama yapılır.
Ø Erik testereli arısı: Testereli
arıların larvaları meyvelerin çekirdek evlerini yer. Zarar gören meyveler
dökülür. Erik testereli arısı larvaları, meyveleri çağla döneminde delerek
dökülmesine yol açar.
Kültürel mücadelede testereli
arı zararı görülen bahçelerde kışın toprak işlemesi yapmak suretiyle popülasyon
azaltılabilir.
Kimyasal mücadelede ise en uygun ilaçlama
zamanı, yumurtaların açılmaya başladığı zamandır. Bu, birçok çeşitte tam
çiçeklenme dönemine rastlar. Bu dönemde faaliyette bulunan bal arılarının
korunması için ilaçlama, çiçek taç yaprakları dökülürken uygulanmalıdır.
Ø
Erik unlu
yaprak biti: Beslendiği yaprağın alt yüzü beyazımtırak bir görünüm alır.
Bol fümajin oluşur ve bitki zayıf düşer. Uzun yapılı, soluk yeşil, hafifçe
mavimtırak, üzeri beyazımsı bir toz tabakasıyla örtülüdür.
Uygulanacak mücadelenin etkili
olabilmesi için ilaçlama zamanı büyük önem taşır. Zarar ortaya çıkmadan ve
yapraklar kıvrılıp, gal oluşmadan mücadeleye başlanması gerekir. Zararlının
yoğun olduğu yerlerde mücadeleye nisan mayıs aylarında başlanır.
Ø
Erik
koşnili: Bitki özsuyunu emmek ve çok fazla miktarda ballı madde salgılamak
suretiyle zarar yapar. Bitki özsuyunu emerek ağaçların zayıf kalmasına sebep
olur. Yoğun olarak salgıladıkları ballı maddeler yaprak, meyve ve sürgünlere
bulaşır. Bu da özellikle erkenci çeşitlerde hasadı güçleştirir.
Popülasyonların yoğun olduğu bahçelerde, kış sonu veya ilkbahar
başlarında yoğun bulaşık dallar kesilip imha edilmelidir. Ayrıca sık dikimden
kaçınılmalı, iyi bakım yapılmalıdır. İlaçlı mücadeleye karar verirken doğal
düşmanların göz önünde bulundurulması gerekir.
Kimyasal mücadele zararlının
yoğun olduğu bahçelerde kışın ağaçlar uyku döneminde iken yapılmalıdır. Yaz
ilaçlaması için ilk larva çıkışları takip edilerek ilk çıkışlarda 15-20 gün
sonra veya ilk hareketli larva çıkışını tamamlamamış koşnil oranı % 60’a
ulaştığında ilaçlama yapılmalıdır.
Ø
Erik ağ
kurdu: İlkbahar ortalarına doğru eriklerde özellikle mürdüm eriği
ağaçlarında ağlarla yapılmış büyük kozalar (ağlar) görülür. Bu ağların
içersinde sarımsı gri yeşil, koyu renk başlı, belirli bir şekilde görülmeyen
tırtıllar bulunur. Bu tırtıllar, yaprakları tamamen yiyerek ağacın yapraksız,
kel kalmasına neden olurlar. Çok görüldüğü yıllarda ağacı tamamen yapraksız
hâle sokabilirler.
Usulüne uygun budamanın yapılması, budama
artıklarının bahçeden uzaklaştırılması, larvaların toplu hâlde beslenirken
toplanıp imha edilmesi kültürel mücadele yöntemlerindendir.
Ø
Kırmızı
örümcek: Yaprakların altında veya üstünde yerleşerek önce lokal olarak
yaprak rengini bozar. Sonra tüm yaprağa, ağacın diğer yaprakları ile
sürgünlerine yayılır. Meyveler yeterince beslenemez ve çok erken yaprak
dökülmelerine neden olur. Kırmızı örümcekler belirlenen çeşitlerine göre özel
ilaçlarla mücadelesi yapılır.
Ø
Yaprak
bitleri: Bitki öz suyunu emerek bitkiyi zayıflatır ve kurutur. Emme
sırasında çıkardıkları tükürüklerindeki toksik ve tahriş edici maddelere göre
değişen anormal büyümeler, deformasyonlar yaparak normal gelişmeyi engeller.
Yapraklar kıvrılır, kalınlaşır. Köklerde anormallikler meydana gelir. Virüs
taşıma ve enfekte etmek suretiyle çeşitli bitki hastalıklarının meydana
gelmesine sebep olur.
Mücadelesinde kültürel
tedbirlere önem vermek gerekir.
Ø
Yaprak
büken: Elma, kayısı, erik vb. birçok ağacın tomurcuk, yaprak ve oluşum
başlangıcında meyvelerini yemek suretiyle zararı yapar. Larvalar tomurcuklarda
zarar yapmadan veya yaprakları büküp arasına girmeden önce zararlıya karşı
ilaçlı mücadele uygulanır. Tomurcukların patlama döneminde ilaçlamanın yapılması
uygundur. İlk ilaçlamadan sonra yaprakta zararı devam ediyorsa larvalar
yaprakları büküp içerisine girmeden ikinci bir ilaçlama daha gerekir.
Ø
Erik cep
hastalığı: Meyveler deforme olarak şekli ve rengi bozulur. Normal
büyüklüğünü kaybeder. Uzun, yassı veya normalden çok daha büyük bir şekil
alırlar. İçlerinde genellikle çekirdek bulunmaz. Meyve eti gevrek yapılı, tadı
ve rengi bozuktur. Renk önceleri sarımsı, sonradan grimsi ve kahverengi olur.
Esmerleşerek kurur ve dökülür.
Kimyasal mücadelede birinci ilaçlaması
tomurcuklar kabardığı sırada açmadan yapılmalıdır. İkinci ilaçlama ise çiçek
taç yaprakları takriben % 80 döküldüğü zaman yapılır.
Ø
Mumya
(monilya) hastalığı: Çiçek sürgünü ve yaprakların kurumasına, meyvelerin
çürümesine sebep olan mantari bir hastalıktır. Sonbaharda hasta dallar ile
siyah kabuklu mumya meyveler bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
Ø
Yaprak
delen (çil) hastalığı: Fungus yapraklarda delikler, meyve ve sürgünler
üzerinde irili, ufaklı lekelerin meydana gelmesine sebep olur ve tomurcukları
kurutur. Sonbaharda hastalıklı dallar kesilip yakılmalıdır
3.
HASAT İŞLEMLERİ
3.1. Hasat Zamanı
Eriklerde
hasat meyve kabuğunun rengine ve meyve etinin sertliğine göre belirlenir. Renk,
çeşidin esas rengini aldığı zaman meyve eti de yumuşamaya başlar.
Hasat tüketiciye en iyi kalitede malın arzını sağlayacak olgunlukta
yapılmalıdır. En iyi toplama olgunluğu meyvelerin ağaçta tam iriliklerini
aldıkları, tam tatlılaştıkları ve eti gevrek olduğu zamandır. Ancak olgunluğun
ağaç üzerinde bu kadar ilerlemesine izin verilmez. Çünkü toplanan meyvelerin
tüketiciye ulaşıncaya kadarki işlemlere dayanması gerekir. Eğer tüketicinin
eline kısa zamanda ulaşacaksa daha olgun toplanabilir.
Pazar uzak ise toptancı hâlleri ve
manavlarda bekleme süresi göz önüne alınarak hasadın daha erken yapılması
gerekir. Bu durumda sarı kırmızı eriklerde ibre noktasına ben düşünce, mor
eriklerde ise yeşilimtırak mavi renk görülünce hasat yapılır. Bu meyveler,
tüketicinin eline geçene kadar normal renklerini alarak etleri gevrek hâle
gelir.
3.2. Hasadın Yapılması
Erikler sabah
erken saatlerde hasat edilir. Hasat edilen meyveler güneşte bırakılmaz. Derim
sırasında meyvenin sapla birlikte koparılmasına dikkat edilmelidir.
Kurutmalık
erikler iyi olgunlaşıp bir miktar suyunu kaybettikten sonra yere düşer. Yere
düşen bu erikler genellikle yerden toplanır. Bu eriklerde de silkme ile hasat
yapılabilir. O zaman ağaçların diplerinin temiz, toprak yüzeyinin düzgün olması
gerekir.
Hasat edilen
meyveler derim sepetleri içersinde ambalaj evlerine gönderilir. Bir ağaçta
hasat 2-5 defa yapılır. Bunun sebebi meyvelerin hepsinin aynı anda
olgunlaşmamasıdır.
Fotoğraf 3.1: Kasalarda hasat edilmiş erikler
3.3. Pazara
Hazırlama
Erikler elle veya makinelerle
irilik ve ağırlıklarına göre boylanır. Elle yapılan boylamalarda aynı zamanda
seçme de yapılır.
Makine ile
boylamada seçme işçileri çalıştırılır. Bunlar bantlar üzerinde meyvelerden
çürük ve ezikleri ayırır. Seçme ve boylama standart tüzüklere göre yapılır.
Erik meyveleri
hassastır. Kolaylıkla zedelenebilir. Bu yüzden küçük ambalajlara konması daha
iyidir. 10-18 meyve alan sepetlerle, içerisinde en çok üç kat erik konacak
küçük tablalar en uygun ambalajlardır.
3.4. Depolama
Erik meyveleri
genellikle saklanmaz. Bununla birlikte ürünün birdenbire pazara sevk edileceği
zamanlarda fiyatların düşmelerini önlemek için bir kısım meyvenin soğuk hava
depolarına konmasında fayda vardır.
Erikler en iyi
olarak 0 0C veya -0,5 0C’de saklanabilir. Bu sıcaklık
derecesinde can eriklerini 3-4 hafta, Japon eriklerini de 7-8 hafta saklamak
mümkün olur. Düşük sıcaklık derecesinde iç kararması yapan erikleri değişik
atmosfer şartlarında 4-8 0C’de saklamak mümkündür.
Kuru olarak
değerlendirilecek erikler, ya sergi yerlerinde doğal olarak güneşte ya da
fırınlarda kurutulur. Kurutma süresi hava şartlarına bağlı olarak 6-10 gün
sürer.
KAYNAK : MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN
GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)