Silifke Ziraat Odası

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Silifke Ziraat Odası > Kivi Yetiştiriciliği

Kivi Yetiştiriciliği

Tanımı ve Önemi


Âlem

: Plantea


Şube

:Magnoliophyta


Sınıf

:Magnoliopsida


Familya

: Ericales


Cins

: Actinidia


Tür

: A.Deliciase

Fotoğraf 1.1: Kivi

Kivi, Güney Doğu Asya kökenli bir bitkidir. Anavatanı doğu Çin’dir. Anavatanında orman altlarında doğal olarak yetişir. Kış mevsiminde yaprağını döken asma formunda sarılıcı gövdeye sahip bir bitkidir. Elli çeşidi bulunmaktadır. Meyvesi için üretilir. Meyvesi tavuk yumurtası büyüklüğünde, kahverengi kabukludur. Kabuğun üzeri tüylüdür. Kivi meyvesi ferahlatıcı ve hoş bir tada sahiptir. Taze tüketildiği gibi meyve tatlılarında ve pastalarda kullanılmaktadır. Meyveler yüksek oranda C vitamini içerir. Ayrıca vitamin ve mineraller yönünden oldukça zengindir.

100 Gram Kivinin Gıda Değeri

Analizler

Taze

Konserve

Donmuş

Kalori

66

*

66

Rutubet

81.2 g

73.0 g

80.7 g

Protein

0.79 g

0.89 g

0.95 g

Yağ

0.07 g

0.06 g

0.08 g

Karbonhidratlar

17.5 g

25.5 g

17.6 g

Kül

0.45 g

0.45 g

0.53 g

Kalsiyum

16 m

23 mg

18 mg

Demir

0.51 mg

0.40 mg

0.51 mg

Magnezyum

30 mg

30 mg

27 mg

Fosfor

64 mg

48 mg

67 mg

Thiamine

0.02 mg

0.02 mg

0.01 mg

Niacin

0.50 mg

0.40 mg

0.22 mg

Riboflavin

0.05 mg

0.02 mg

0.03 mg

Vitamin A

175 I.U.

155 I.U.

117 I.U.

Ascorbic Acid

105 mg

103 mg

218 mg

Tablo 1.1: Kivinin besin değerleri

1.2. Kivinin Bitkisel Özellikleri

Çalı formunda bir bitki olan kivi, sarılıcı, tırmanıcı bir gövdeye sahiptir. Gövde odunsu yapıdadır. Buna rağmen hızlı sürgün gelişiminden dolayı bitki kendi ağırlığını taşıyamamaktadır. Bunun için telli terbiye sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Yabani formları ağaçlara tırmanarak büyümektedir.

 Kök yapısı: Kivi saçak köklü bir bitkidir. Kökler şişkince ve etli bir yapıdadır. Toprağın yaklaşık 40 cm’lik kısmında yoğunlaşır. Derin, hafif ve süzek topraklarda kökler daha derinlere inmektedir. Bu durumda bitki daha çok bitki besin elementlerinden faydalanmaktadır.

Kivi bitkisine uygun olmayan topraklarda kökler mantari hastalıklar ve zararlılardan çok etkilenmektedir. Bu durumda bitki gelişimi yavaşlamakta ve bitki ölümü gerçekleşmektedir.

Gövde yap Gövde sarılıcı ve odunsudur. Sürgün gelişimi çok olduğundan bitki kendi ağırlığını taşıyamamaktadır. Bu nedenle kivi yetiştiricileri destek kurmak zorundadır. Özellikle yeni dikilmiş bitkilerde gövde zayıf ve kırılgandır

 

 Yaprak yapısı: Yapraklar sürgün üzerinde bulunan gözlerin alt kısımlarından meydana gelmektedir. Yapraklar oval, kalp şeklinde olup üst yüzeyleri koyu, alt yüzeyleri ise açık yeşil ve ince tüylerle kaplıdır. Yaprak kenarları dişlidir. Görünümü çok güzel olan yapraklar, oldukça büyük olmakla beraber kâğıt yapımında da kullanılabilmektedir.

 

 Tohum yapısı: Kivi meyvesinde ortalama 1000 adet tohum bulunur. Tohumlar çok küçüktür. 1000 tanenin ağırlığı yaklaşık 1 g’dır.

Tohumdan bitki yetiştirilicekse olgun ve sağlıklı meyveler tercih edilmelidir. Meyvelerden özel yöntemlerle çıkarılan tohumlar serin bir yerde 15–20 gün bekletildikten sonra ekim yapılabilir.

1.3. Çeşitleri

Kivi bitkisinde erkek ve dişi çiçekler ayrı bitkilerde bulunur. Bu nedenle bitki yabancı tozlaşma yoluyla döllenir. Yabancı tozlaşmadan dolayı kivi bitkisi çok geniş türlere sahiptir. Tohumdan üreyen her bitki ise ayrı bir özellik taşır. Bu özellikleri fark eden Yeni Zelandalı fidancılar, çeşitli tohumları kullanarak yeni ve kaliteli fidanlar oluşturmuşlardır. Abbot, Allison, Bruno, Haywart ve Monty bu çeşitler arasındadır. Bu çeşitler aynı zamanda dişi bitkilerdir. Bunlardan Haywart, son yıllarda en yoğun yetiştirilen çeşit olmuştur.

Fotoğraf 1.10: Kivi bitkisinde meyve çeşitleri

Ø   Haywart: Yeni Zelanda’da fidancı Haywart R. Wright tarafından seçildiği için bu ad verilmiştir. Bu çeşit iri, oval meyve şekliyle tanınır. Dünyada en çok rağbet gören çeşittir. Oldukça geç çiçek açar. Rize bölgesinde genel olarak mayıs sonu haziran ayı başında çiçekler görülür. Meyveleri iri (80-100 g) ve ovaldir. Kabuk yeşilimsi kahverengi ve sık ince tüylerle kaplıdır. Meyve eti parlak yeşildir. Asmalar diğer çeşitlere nazaran daha zayıftır. Ekim ayı sonu ve kasım ayı başlarında meyveler hasat etme olgunluğuna ulaşır. Uzun süre depolanma özelliğine sahiptir.

 

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yapılacak olan kivi yetiştiriciliğinde Hawyart fidanları kullanılması gerekir. Yapılan çalışmalarda bölgemiz için en uygun olan çeşidin bu olduğu ve verimin en fazla bu çeşitten alındığı bilinmektedir.

   Burano: Bruno Jast tarafından 1920 yılında Yeni Zelanda’da seçilmiştir. Bu sebeple bu isimi almıştır. Meyvelerinin ortalama ağırlığı 65–75 g civarındadır. Meyve kesiti yuvarlak olup et rengi yeşildir. Kabuk koyu kahverengi ve sık tüylüdür. Tohumla fidan üretimine Bruno tavsiye edilmektedir.

   Allison: Çiçeklenmesi Hawyart’tan hemen sonra olur. Meyvenin ortalama ağırlığı 70-80 g’dır. Kabuk kahverengi tüylü olup meyve eti yeşil renklidir. Bitkinin kendisi kuvvetli ve verimlidir.

   Abbott: En erken çiçeklenen kivi çeşididir. Meyveleri orta irilikte elips şeklinde sık tüylüdür. Allison ile aynı bitkiden türetildiği sanılmaktadır. Çok verimli bir çeşit olup meyve eti yeşil renklidir. Meyvenin ağırlığı 70–80 g civarındadır.

   Monty: Meyveler orta irilikte olup elips veya yuvarlak şekildedir. Meyve orta irilikte 60–70 g kadardır. Meyve kabuğu kahverengi, meyve eti sarımsı parlak yeşil renklidir. Hawyart’tan önce çiçeklenir ve çok verimli bir çeşittir.

   Matua: Çiçeklenmesi en erken ve çiçeklenme süresi en uzun olan çeşittir. Bol miktarda çiçek açıp yeteri kadar polen vermektedir. Dünyanın çoğu yerlerinde tozlayıcı olarak bu çeşit kullanılmaktadır. Çiçekleri beyaz olup kendisi oldukça güçlü gelişir. Bir çiçek salkımında 1–5 arası çiçek bulunur.

   Tomourı: Çiçeklenmesi geç olmakla birlikte çiçekte kalma süresi orta seviyededir. Serin iklim kuşaklarında daha iyi verim alınır. Çiçekler beyaz renkli olup bitkinin orta kuvvette geliştiği gözlenir.

Daha öncede belirttiğimiz gibi kivi, erkeği ve dişisi ayrı fidanlarda olan bir bitkidir. Bu sebeple bahçe hazırlanırken dişi fidanların yanında yeteri kadar erkek (tozlayıcı) fidan koyulması gerekir. Aynı zamanda erkek çeşit seçilirken iki çeşidin de dikiminin işi garantiye alacağı düşüncesiyle tavsiye edilmiştir.

1.4. Genel İstekleri

Kivi genelde kışları ılık, yazları sıcak ve nemli olan bir iklime ihtiyaç duymaktadır. Don olaylarına dayanıklı değildir. Bu nedenle ikbahar ve sonbahar donlarının görülmediği yerlerde yetiştirilmesi uygundur. İlkbaharda gözlerin sürmesi ile yaprak dökümü arasında 230- 260 gün don olmayan yerlerde yetiştiriciliği rahatlıkla yapılabilmektedir. Özellikle gözlerin sürmesi ve yapraklanmadan sonra meydana gelen don olayları bitkiye büyük zarar vermektedir. Soğuklanma isteği, kültürü yapılan çeşitlere göre değişmekle beraber +7 0C altında 400–1000 saattir. Soğuklanma ihtiyacının karşılanmayan gözlerin uyanması daha az olmakta ve verimde düşüşlere neden olmaktadır.

Yıllık sürgünler aşırı rüzgârlardan olumsuz şekilde etkilenmektedir. Bunun için bahçeler tesis edilirken rüzgâra karşı gerekli önlemler (rüzgâr kıran) alınması gerekir. Aksi takdirde yeni sürgünlerin dallara bağlantısı kuvvetli olmadığından kolayca kırılabilmekte ve verimi olumsuz etkilemektedir.

Kivi bitkisi toprak isteği bakımından seçicidir. Kökler olumsuz toprak şartlarından etkilenmektedir. Özelikle saçak köklerin çokluğu ve hassas oluşu kivinin toprak isteğinin önemini göstermektedir. Bu bakımdan ağır olmayan derin, süzek, geçirgen ve gevşek yapılı organik maddece zengin nötr veya orta asit karakterli Ph 5 – 7 arasında olan topraklar kivi için uygun topraklardır. Ağır, su tutan, drenajı iyi olmayan ve taban suyu yüksek olan topraklar ise uygun değildir.

1.5. Üretimi

Kivi, üretilmesi kolay olan meyve türlerinden biridir. Her türlü çoğaltma teknikleri kullanılabilir. Tohumla üretim, aşı, çelik ve doku kültürü bu yöntemlerdendir.

1.5.1. Tohumla Üretim

Anaç bitki yetiştirmek ve ıslah çalışmalarında tohumla üretim yapılmaktadır. Bir kivi meyvesinde 1000 adet tohum bulunmaktadır. Tohumlar oldukça küçüktür. Tohumlar olgun meyvelerden elde edilir. Tohum elde etmek için meyveler parçalanır. İnce olarak öğütülür. Elde edilen püre elekten süzülür. Tohumlar püreden ayrılır. Serin bir yerde kurutulur.

Kurutma süresi ortalama 15-20 gündür. Tohumlar bu süre sonunda ekilebilir.

Çimlenme ortamında kullanılacak meteryal hafif ve ince yapılı olmalıdır. Çimlenme ortamı hazırlanırken özellikle bir ölçü torf, bir ölçü yanmış ahır gübresi karışımı kullanılabilir. Bir başka karışım ise aynı ölçülerde olmak üzere perlit, dere kumu, bahçe toprağı, yanmış ve elenmiş ahır gübresi karışımı olabilir. Hazırlanan bu karışım üzerine tohum atılır ve tohumların üzeri harç toprağı ile kapatılır.

Tohumların çimlenmesi için toprak sıcaklığının 210C olması gerekir. Ayrıca toprak nemli olmalıdır.

Tohumların çimlenme süresi 20–30 gündür. Çöğürler iki yapraklı olduğunda ve tutulabir büyüklüğe ulaştığında plastik torbalara şaşırtma yapılabilir.

1.6. Bahçe Tesisi

Meyve bahçeleri yapılırken çok dikkatli olmak gerekir. Çok yıllık bitki olan meyvelerin yetiştirilmesinde başlanğıçta yapılan hataların giderilmesi çok zordur. Bu nedenle bahçe tesisinde ön hazırlık aşamasında bazı noktalara dikkat edilmelidir.

Bunlar:

Bahçe tesisi için yer seçimi

           Toprağın yapısı

           Fidan seçimi

           Fidanlar dikilirken aradaki mesafeler

           Tozlayıcı bitki oranı

           Dikim planı

           Destek sistemi

           Rüzgârın yön ve şiddeti

           Sulama tesisi

Kivi bahçesi kurulurken dikkat edilecek en önemli konu toprağın kivi yetiştirmeye uygun olmasıdır. Uygun olmayan topraklarda iyi verim alınmaz. Kivi bitkisinin kök yapısı olumsuz şartlara karşı aşırı duyarlılık gösterir. Bu durum bitkinin gelişmesini durdurur.

Kivi fidanları bahçeye kuzey-güney yönünde dikilmelidir. Bahçenin taban suyu yüksek olmamalıdır. Kivi fidanı ilkbahar veya sonbaharda dikilir. Fidanlar için açılan çukurlar 45–50 cm derinliğinde ve çapında olmalıdır. Açılan çukurlardan çıkarılan toprak hayvan gübresiyle karıştırıldıktan sonra tekrar çukura doldurulur. Bahçeden erken verim alınmak isteniyorsa 2 yaşındaki fidanlar seçilmelidir.

Fidanlar dikilirken aşı yeri veya sürgün yerinin toprağın altında kalmamasına özen gösterilmelidir. Fidanlar dikimden sonra mutlaka sulanmalıdır. Yağmuru az olan bölgelerde 3–4 günde bir sulama yapılmalıdır.

Kivi bitkisi iki evciklidir. Dişi ve erkek çiçekler ayrı bitkiler üzerinde bulunur. Bahçe düzenlenirken erkek ve dişi bitkilerin uygun şekilde dikilmesi gerekir. Sekiz dişi fidana karşılık bir erkek fidan dikilmelidir.

 

Kivi gövdesinin dik büyümesi için 3–4 cm çapında 2 m uzunluğunda desteklerle desteklenmelidir. Ana gövde 2 m olunca tepesi kesilir. Yan sürgünler sağa ve sola büyümek üzere bırakılır.

 

2. KÜLTÜREL İŞLEMLER


2.1. Sulama

Kivi suyu seven bir bitkidir. Düzenli sulama verimi artırır. Kivi bitkisinin kökleri toprak üstü kısımlara göre oldukça zayıftır. Köklerin toprak üstü kısımlara yeterince su sağlaması düzenli sulamayla mümkün olmaktadır. Kivinin yaprakları oldukça geniş yüzey yapısına sahiptir. Bu nedenle terleme yoluyla su kaybı çok olur. Kaybedilen su karşılanmazsa yapraklarda pörsüme başlar ve bitkinin fotosentez yapması zorlaşır. Bu durum bitkinin gelişmesini ve verimini düşürür.

Özellikle genç bitkiler susuzluğu daha az dayanır. Meyve döneminde susuzluk meyvelerin küçük kalmasına neden olur. Ayrıca sürgünler de yeterince uzamaz. Gövdede odunlaşma hızlanır.

Kivi bahçesi kurulurken sulama sistemi de kurulmalıdır. Kivi bahçesi için en uygun sulama sistemi; dört yaşına kadar olan zamanda damlama sistemi, daha sonra yağmurlama sistemidir. Haftada iki kez sulama yapmak yeterlidir.

2.2. İlaçlama

Kivi bitkisinin kök, gövde, yaprak ve çiçeklerinde hastalık yapan etkenler bulunmaktadır. Bu etkenlerden kurtulmak için ilaçlama yapılmaktadır.

Kivi bitkisinin köklerinde hastalık oluşturan en önemli etken mantarlardır. Mantarların oluşturduğu hastalıklar Armilariamelea, Phytopthora, Roselina, Rhizoctonia, Fusarium’ dur.

Bu hastalıklar yaprakların solması, yaprakların küçülmesi, bitki gelişiminde yavaşlama, sürgünlerin zayıf gelişmesi, bitkinin olumsuz şartlara direnç gösterememesi, sürgün ve dalların tepeden başlayarak kuruması şeklinde kendini gösterir. Hastalık şiddetli ise belirtiler iki yılda ortaya çıkar.

 

   Armillariamelea (kök çürüklüğü): Bütün dünyayı kaplayan bir mantar türüdür. Bu türlerin her biri büyük sayılarda odunsu bitki türlerine hastalık bulaştırır. Hastalık etmeni şapkalı mantardır. Bu mantar hem toprakta hem de odun dokusunda yaşar, ölü ağaçlarda ve toprakta kalan kök parçalarında uzun süre yaşamını sürdürür. Nemli yerlerde iyi gelişme gösterir. Başlangıçta kökleri tam işgal etmeye, çürütmeye başlar. Daha sonra hastalık toprak yüzeyine yakın ve kökle sapın birleştiği noktada devam eder ve son olarak çürüme bitkinin ana gövdesi içine yayılır.

Kültürel tedbirler: Kuruyan ağaçlar bahçeden sökülerek uzaklaştırılmalıdır. Bitkinin söküldüğü yerlere kireç dökülmelidir. Tekniğine uygun olarak dikim yapılmalı ve bakım işlemleri zamanında yapılmalıdır. Hastalığın yayılmasında etkili olan konukçu bitkilere dikkat edilmelidir. Sonbaharın ilk yağmurları ile oluşan funguslar imha edilmelidir. Derin dikilmemeli, aşırı sulanmamalı ve köklerin yaralanmamasına dikkat edilmelidir.

Drenaj      kanallarının     yapılması ve    taban    suyu    seviyesinin      yüksek olmaması gereklidir.

   Pseudomanas Viridiflava: Çiçek küfü veya tomurcuk çürümesi olarak adlandırılır. Erken belirtileri, açılmamış çiçek tomurcuklarının çanak yaprakları üstündeki çökmüş bölgelerdir. Tomurcuk içinde enfeksiyon olduğu zaman çiçek yaprakları sarı ve portakal rengindedir. Çiçek açıldığı zaman dokuların içinin koyu kahverengi ve çürümüş olduğu görülür. Bu şartlarda çiçek hemen dökülür. Şiddetli enfeksiyon durumlarında bütün dişicik başları ve ercik sapı çürümüştür. Dişicik borusunun sapı bodur kalmıştır.

   Sclerotnia Sclerotionum (beyaz çürüklük): Hastalık genel olarak kök ve kök boğazında ıslak çürümeler, yaprak ve sürgünlerde solgunluk şeklinde kendini gösterir. Özellikle nemli havalarda meyveler, hastalanmış yapraklar ve hastalıklı çiçekler üstünde beyaz misellerin çokluğu ile dikkati çeker.

Botrytis Cinerea (kurşuni küf): Genelde depolarda havalanmanın yetersiz olduğu durumlarda ortaya çıkar. Sporları renksizdir. Fungus kış mevsimini Sklerot (yumak) hâlde geçirir, ilkbahar gelince Sklerotlar çimlenerek Miselyumlar oluşturur. Çok geniş bir konukçu dizinine sahiptir. Borytis cinerea (gri küf mantarı) yaşlanmış ve yaralanmış bitki dokularında Saprofit (çürümüş organik maddelerle beslenen bitkisel organizma) olarak beslenir. Bu hastalık, meyve soğuk depolamada iken gelişir. 0-35 ºC’de enfeksiyon yapıp gelişebilmektedir. Bu şekilde, çürüme ve zarar görmemiş meyvelerde bile hastalık oluşturabilir.

 

 Meloidogyine ssp. (kök ur nematodu): Toprak altında kalan yapılara zarar veren önemli zararlı kök ur nematodudur. Mikroskobik canlı olan kök ur nematodları köklerde oluşturdukları toplu iğne başı büyüklüğünde veya daha büyük urlarla anlaşılır. Bitkideki zararı kök sistemini zayıflatmakta ve buna bağlı olarak bazı saçak kökler ölmektedir.

Bu nedenle bitkinin su dengesi ve besin alımı sekteye uğradığı için toprak üstü organlarda büyüme yavaşlamakta verim düşüşüne neden olmaktadır.

 

 Tetranychus urticea (kırmızı örümcek): Bitkilere en fazla zarar veren canlıdır. Sıcak bölgelerde kış aylarında da faaliyet gösterir. Tarla kenarları, bahçe ve çalılıktaki bitkilerle beslenir. Soğuk bölgelerde kışı döllenmiş dişi hâlinde ağaç gövde ve dallarda gizlenebilecek yerlerde çatlak ve yarıklar arasında, dökülmüş yaprak ve bitki artıkları arasında diapoz hâlinde geçirir.

Özellikle mart ayında faaliyete geçen dişiler, konukçu bitkilerin yapraklarının alt yüzeyinde ağ örer ve beslenir. Daha sonra bu ağlar içerisine yumurtalarını koyar.

Bitkideki zararlı, beslenmek için devamlı genç yaprakları tercih eder. Yaprak damarlarındaki bitki öz suyunu emerek beslenir. Bu durumdaki yapraklar geriye doğru kıvrılır, sertleşir ve büzüşür.

2.3. Gübreleme

Bir bitkinin ihtiyacı olan gübreyi belirlemek için yaprak ve toprak analizi yapılır. Kivi bitkisine verilecek gübre miktarı yapılan araştırma sonuçlarına göre tespit edilir. Kivi bitkisinin kökleri, toprak yapısı ve derinliğine uygun olarak yanlara ve derinlere dağılır. Bol saçak kök yaptığı içinde toprağı sömürme gücü fazladır. Gübreleme, bitkinin topraktan aldığı bütün elementleri en az alındığı miktar ve alınabilir formda olmak üzere toprağa geri vermektir.

 

Kivi bitkisinin büyüme ve gelişmesine bağlı olarak her yıl artan miktarda gübre verilmelidir. Verilecek gübrenin miktarı ve zamanı önemlidir.

Şubat-mart aylarında organik gübre verilir. Bitkinin yaşına göre gübre miktarı ayarlanmalıdır.

Kimyasal gübreler ise ihtiyaca göre verilir. Azotlu gübre bir seferde verilmemelidir. İhtiyaç belirlendikten sonra gübre üçe bölünür. Mart, mayıs ve haziran aylarında toprağa verilir. Fosforlu ve potasyumlu gübreler ise kasım-aralık aylarında verilir.

Dikimden sonra ilk üç yıl genç kivi fidelerine uygulanacak olan gübre miktarı üçe bölünmek üzere 1/3 mart, 1/3 mayıs, 1/3 haziran ayında verilmelidir. Gübre verilirken en az 1m²lik alana yayılmalıdır.

   1.yıl: 14 g saf azot karşılığı 30g.üre

   2.yıl: 55 g.saf azot karşılığı 120g.üre

   3.yıl: 110 g.saf azot karşılığı 250-350 g üre

Tam verim çağında olan bir kivi bitkisi için 500 g saf azot karşılığı azotlu gübrelerden üre için 1 kg; amonyum nitrat için 1.5 kg olmak üzere üçe bölünerek1/3 mart,1/3 mayıs, 1/3 haziran ayında verilmelidir.

Fosforlu ve potasyumlu gübreler bir defada sonbaharda verilmek üzere 200 g P2O5, 300 g K2O verilmelidir.

3. HASAT İŞLEMLERİ

3.1. Hasat Zamanı

Kivi bitkisi meyvesinin olgunlaşması diğer meyvelerde olduğu gibi dış görünümünden belli olmaz. Meyve kabuğu parlak ve tüylü, meyve iç rengi parlak yeşildir. Meyve sertliğinde de değişiklik olmaz. Kivi hasadının yapılma zamanı bu nedenlerle doğal yollardan anlaşılmaz. En uygun hasat zamanı, meyve içerisindeki suda çözünen kuru madde miktarının ölçülmesinden anlaşılır. Bu amaçla el refraktometresi denilen aletler kullanılır. Refraktometre adı verilen optik aletin prizma yüzeyine bir, iki damla kivinin suyundan konur ve kapak kapatılarak % de olarak okunur. Suda çözünen kuru madde miktarı % 6,5 ve üzerinde olduğu zaman hasat yapılabilir. Uzun süre depolanacak meyvelerde kuru madde miktarının daha fazla olması istenir.

3.2. Hasadın Yapılması

Kivi, hasat zamanı geldiğinde yeterince olgunluğa ulaşmıştır. Meyvenin yeme olgunluğunda suda çözünen kuru madde oranı % 12–18 arasında olmalıdır. Meyveler olgunlaştıkça içerisindeki nişasta glikoz, früktoz ve az miktarda da sakkaroza dönüşmektedir. Şeker oluşumunun yüksek olduğu nokta, kivinin yeme olumuna geldiği noktadır. Meyve hasadı elle yapılır. Hasat yapılırken meyve sapının dalda kalmasına dikkat edilmelidir.

Meyveler bez torba içine toplanır, torbalar dolduğu zaman dikkatlice sandıklara boşaltılmalıdır. Meyveler toplandığı sandıklarda bahçeden nakledilir ve depolanır.

Kivi hasadı iki seferde yapılır. Önce büyük olan meyveler toplanır. Küçük olan meyvelerin büyümesi beklenir. İkinci seferde tamamı toplanır.

Kivi hasadı yapıldıktan sonra o yıl meyve veren sürgünlerle düzensiz gelişen sürgünler mutlaka budanmalıdır.

3.3. Pazara Hazırlama

Hasat edilen meyveler ağaç, karton ve plastik kutulara yerleştirilir. Eğer temin ediliyorsa violler paketleme için kullanılabilir. Kivilerin su ve ağırlık kaybı olmaması için üzerleri plastik filmle örtülür. Bundan sonra meyve pazara sunulur. Kivi meyvesi, viol ve kutulardan başka strafor tabaklara 4–8 adet konarak streç filimle sarılarakda pazara arz edilir. Bu şekilde, hem küçük ambalaj olarak satışı kolay olur hem de streç film meyvenin su kaybını azaltarak buruşmasını önler, muhafaza ömrünü uzatır.

 

Kivi meyvesi hasat edildikten sonra yenecek durumda değildir. Yenecek duruma gelmesi için belli bir süre geçmesi gerekir. Kivi oda sıcaklığında 15-20 ºC’ de olgunlaşarak yenecek duruma gelir. Olgunlaşmamış kivi meyvelerini evde olgunlaştırmak için bir torbaya 15-20 adet kivinin arasına bir adet elma konur. İki gün bekletilir. Torbanın içinden elma çıkarılır. Torba içinde kalan kiviler 8-10 günde yenecek duruma gelir.

3.4. Depolama

Soğuk hava deposuna konulacak kivi meyvesi önce tek tek incelenerek büyüklerine göre sınıflandırılır. Sınıflandırma yapılırken hasatta zarar görmüş, şekilsiz, yaralı, bereli ve kusurlu olan meyveler ayıklanır. Daha sonra her meyve ayrı ayrı tartılır. Meyve büyük miktarlarda sınıflandırıldıktan sonra dökme veya paketlenmiş olarak soğuk hava depolarında depolanır.

KAYNAK : MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)